Beyza Başer Berkün, LL.M. Rechtsanwältin

Bildung

Rechtsfakultät der Bahçeşehir-Universität, L.L.M. (2023)
Rechtsfakultät der Bilgi-Universität (2010)

Arbeitsbereiche

Dava ve Uyuşmazlık Çözümü Ceza Hukuku Vergi Hukuku İdare Hukuku Ceza İnfaz Hukuku

Akademische Studien

Publikationen

Koşullu Salıverilme - Denetimli Serbestlik - Ceza İnfaz Sorunları (Prof. Dr. Ersan Şen - Av. Beyza Başer, Seçkin Yayıncılık, Beşinci Baskı, Ankara, Ocak 2019).

Sprachen

Türkisch
Englisch

Blog

Terör Suçu Sayılan TCK m.314’ün Eski ve Yeni 3. Fıkralarının İnfaz Rejimi
15.11.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Beyza Başer Berkün

Failin terör örgütüne yardım ettiği gerekçesiyle mahkumiyetine karar verildiği durumda, cezasının infazında 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu m.17 atfı ile Ceza İnfaz Kanunu m.107/4 ve m.108 uygulanacak, ancak koşullu salıverilme oranı 3713 sayılı Kanun m.17 gereğince 3/4 olarak tatbik edilecektir. Failin mahkumiyetine konu fiil; terör örgütüne yardım olmayıp, terör örgütünün faaliyeti kapsamında işlenen bir suç olduğunda, hiyerarşik yapısına dahil olmadığı terör örgütünün faaliyet suçuna iştirak eden failin cezasının infazı neye göre yapılacaktır?

Örgüt Suçlarında Kavramsal Sorunlar ve Bu Sorunların İnfaza Etkisi
15.11.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Beyza Başer Berkün

Çıkar amaçlı suç örgütleri ile ilgili Maddi Ceza Hukuku ve İnfaz Hukukunu ilgilendiren düzenlemeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; bu düzenlemeler, hem cezalandırma ve hem de cezaların infazı yönünden “şahsilik” ve “öngörülebilirlik” ilkelerine aykırı uygulamalara sebep olmaktadır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun; 6/1-j hükmünde “örgüt mensubu suçlu” tanımına yer verildiği, 58/9 hükmünde örgüt mensubu suçlular hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin (yani 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun m.108’in) uygulanacağının düzenlendiği, 220. maddesinde ise örgüt kurma, yönetme, örgüte üye olma, örgüt faaliyeti çerçevesinde suç işleme, üyesi olmadığı örgüt adına suç işleme ve hiyerarşik yapısına dahil olmadığı suç örgütüne yardım etme kavramlarının kullanıldığı ve ceza sorumluluğunun belirlendiği görülmektedir. Buna karşılık; 5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu m.107/4’de, örgüt kurma, yönetme ve örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlardan mahkumiyet halinde koşullu salıverilmenin tatbiki düzenlenmektedir. Bu hükümde; örgüt üyeliğine yer verilmediği gibi, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçtan mahkumiyet ifadesinin kullanılması, TCK m.220’nin sistematiğine ve “şahsilik” ilkesine aykırı uygulamalara sebep olabilmektedir.

Altın İthalatı ve Ceza Sorumluluğu Esasları
16.10.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Beyza Başer Berkün

Altın ithalatı; mevzuatımızda sıklıkla değişikliğe uğrayan esaslara tabi tutulan, ceza sorumluluğunun tayininde fail hakkında hangi kanun kapsamında yaptırım uygulanması gerektiği ile ilgili uygulamada birçok farklı görüşün ileri sürüldüğü bir prosedür olma özelliğini sürdürmektedir. Özellikle; altın ithalatında beyan yükümlülüğünün yerine getirilmemesinin Yargıtay’ın güncel uygulamasına göre 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu m.3/1 kapsamında değerlendirildiği, karşı görüş olarak bu durumda sadece “özel kanun” niteliği taşıyan 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun m.3/1 uyarınca idari yaptırımın gündeme gelebileceğinin öne sürüldüğü, bu temel tartışmaların yanında ayrıca altın ithalatında “beyan” yükümlülüğünün Gümrük Mevzuatı ile 5607 sayılı Kanun ve 1567 sayılı Kanun çerçevesinde hukuki niteliği, altın ithalatında gümrük vergisi doğup doğmadığı, gümrük vergisinin doğmadığı hallerde kamu zararı olmadığından bahisle 5607 sayılı Kanun m.3’ün tatbik edilip edilmeyeceği, altın ithalatında bir yükümlülük olarak Kaynak Kullanımı Destekleme Fonunun gümrük vergisi niteliği taşıyıp taşımadığı, ceza sorumluluğunun tayininde gümrük vergisi doğup doğmamasının önemi olup olmadığı şeklinde birçok hukuki tartışmaya konu olan altın ithalatı ile ilgili daha önce 2013 yılında kaleme aldığımız “Altın İthalatında Ceza Sorumluluğu” başlıklı makalemize ek olarak, bu alanda halen devam eden tartışmaları güncel koşulları da gözeterek işbu yazımızda değerlendireceğiz.

Koşullu Salıverilmenin Geri Alınması ve Ceza Zamanaşımı
03.10.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Beyza Başer Berkün

Ceza zamanaşımı iki halde işlemeye başlar: 1.    Hüküm kesinleştiğinde, 2.    İnfaz herhangi bir sebeple “kesintiye” uğradığında. Ceza zamanaşımı iki halde kesilir: 1.    Hükmün infazı için tebligat yapılması veya hükümlünün yakalanmasıyla, 2.    Bir suçtan dolayı mahkum olan kişi, üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlediği takdirde.

Yeni İlamı İnfaza Verilen Hükümlü Fiilen Cezaevine Alınmadan, Önceki Denetimli Serbestlik Dosyası Kapatılabilir mi?
21.08.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Beyza Başer Berkün

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun m.105/A’da düzenlenen, Geçici m.6 ve Geçici m.10 ile süre yönünden iyileştirmelere tabi tutulan “denetimli serbestlik” tedbirinin tatbikinde; hükümlü hakkında koşullu salıverilme tarihine kadar kesinleşip infaza giren yeni ilamlar, İnfaz Kanunu m.99’a göre toplama (içtima) kararına tabi tutulmakta, yeni gelen ilamla birlikte hükümlünün ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken bakiye süre varsa, denetimli serbestlik dosyası kapatılarak hükümlü ceza infaz kurumuna alınmaktadır.