Bilirkişi Raporuna Karşı İtiraz Konusu Yapılmayan Husus Sonradan İstinaf Sebebi Yapılabilir mi?

19.10.2023 / Doç. Dr. Anıl Köroğlu

Bilirkişi raporuna karşı itiraz Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 281’inci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.

Uygulamada istinaf sebepleri arasında bilirkişi raporundaki eksiklikler/hataların bulunduğu iddiası önemli bir yer tutmaktadır. Bu konuda istinaf mahkemesi kararları önemli bir ölçüt getirmektedir. Bu kararlara göre, ilk derece yargılamasında bilirkişi raporunun hatalı olduğu ileri sürülmemişse, bu durum daha sonra istinaf sebebi yapılamaz. Örneğin;

HMK'nın 357. maddesinde 'İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz.' hükmü düzenlenmiştir.  Bilirkişi raporuna itiraz etmeyen taraf yönünden raporun kesinleşeceğine yönelik Yargıtay'ın 05/06/2017 gün ve ... E.-... K. Sayılı kararında özetle; '...Davanın taraflarınca itiraz edilmeyen uzman bilirkişi raporu her iki taraf yönünden de kesinleşir ve kesinleşen rapor hakimi de bağlar. Taraflardan birinin rapora itiraz etmesi, diğer tarafın itiraz etmemesi halinde ise rapor itiraz etmeyen taraf yönünden kesinleşir ve itiraz eden taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar. Bu ilkenin sonucu olarak, itiraz üzerine yeniden yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda verilen raporun önceki rapora göre itiraz eden taraf aleyhine olması halinde, kazanılmış hak ilkesi dikkate alınarak önceki raporda belirtilen kusur oranı, zarar miktarı vs. esas alınarak hükmedilecek miktar belirlenir. İlk rapora itiraz etmeyen ve o raporda belirtilen miktarlara razı olan tarafın lehine olacak şekilde sonraki rapora göre karar verilemez...'  Somut olayda Mahkemesince hükme esas alınan ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 10/09/2019 günlü maluliyet raporunun davalı vekiline 16/10/2016 gününde usulünce tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından süresi içerisinde itiraz edilmemekle kesinleşen raporlara karşı artık istinaf aşamasında itiraz edilemeyeceği anlaşıldığından bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.Adana BAM, 3. HD., E. 2021/45 K. 2022/19 T. 7.1.2022

Başka bir istinaf mahkemesi kararı da aynı sonuca varmıştır. Söz konusu karara konu olayda, davacı ilk derece yargılamasında bilirkişi raporuna karşı “mahkemece usulüne uygun imza örneklerinin toplanmadığı” şeklinde bir itirazda bulunmamış; sonrasında bu durumu istinaf sebebi olarak göstermiştir. Ne var ki, istinaf mahkemesi ilk derece yargılamasında ileri sürülmeyen bu iddianın istinaf itirazı olarak ileri sürülemeyeceğine karar vermiştir.

Kararın ilgili kısmı şu şekildedir:

Davacı vekilinin imza incelemesi için mahkemece usulüne uygun imza örneklerinin toplanmadığına yönelik istinaf sebebi incelendiğinde, İlk derece mahkemesince ön inceleme duruşmasının yapıldığı 27/01/2015 tarihli duruşmanın, 2 nolu ara kararı ile; Davalı yanın öncelikle imzaya ilişkin itirazlarının değerlendirilebilmesi için davacı yanın davaya konu tüm sözleşme asıllarını dosyaya sunmasına, 3 nolu ara kararı ile de; Davalı yan vekiline iki hafta süre verilerek davalı müvekkilinin sözleşme tarihi ve öncesinde atılmış olması kaydıyla imza örneklerinin bulunabileceği resmi kurum ve kuruluşlar hakkında bilgi vermesine karar verildiği görülmüştür. Davalı vekili 10/02/2015 tarihli dilekçesi ile ara karar uyarınca müvekkiline ait imzaların bulunduğu kurumları bildirdiği ve mahkemece imzaların bulunduğu kurumlardan belgelerin istendiği ve mahkeme huzurunda davalıya ait imza örneklerinin [de] alındığı anlaşılmıştır. Mahkemece alınan grafolog bilirkişi raporunda, İstanbul ATK. Fizik İhtisas Dairesince düzenlenen 09/03/2016 tarihli raporda, İstanbul ATK. Genel Kurulunca düzenlenen 09/08/2016 tarihli raporda incelenen mukayese belgelerin belirtildiği, ayrıca davacı vekili ilk derece mahkemesince alınan grafolog raporlara karşı yargılama aşamasında imza incelemesi için mahkemece usulüne uygun imza örneklerinin toplanmadığına yönelik itirazın ileri sürülmediği anlaşılmıştır. HMK 357/1 maddesi gereğince bu husus ilk defa istinaf aşamasında ileri sürüldüğünden bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.” İstanbul BAM, 13. HD., E. 2019/679 K. 2021/18 T. 21.1.2021

Bu kararlarda dayanak olarak HMK m. 357 hükmü gösterilmektedir. Söz konusu hükme göre, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez. Esasen hükmün kapsamı vakıa ve deliller olup, bilirkişi raporuna (veya daha geniş ölçüde ilk derece mahkemesinin hukuka aykırı ara kararlarına) itiraz edilmemiş olmasının bu madde kapsamına dâhil edilmesi uygun değildir. Yine de yukarıda yer alan kararların çoğunlukta olduğu gözetildiğinde bilirkişi raporuna itiraz edilirken itiraz sebeplerin geniş tutulması ve somut olarak ifade edilmesinin muhtemel istinaf itirazlarının dinlenmesi bakımından önemli olduğu ortaya çıkmaktadır.