Notice: Undefined variable: grid_data in /home/u8284090/sen.av.tr/assets/php/function.php on line 84
Beklenen Gelişme: Anayasa Mahkemesi’nin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334/2 Maddesinin İptali Üzerine
04.12.2024 / Ersan Şen Hukuk ve Danışmanlık Özel Hukuk Departmanı
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesinin ikinci fıkrasına göre, kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler. Maddeyle kamuya yararlı dernek ve vakıfların adli yardımdan yararlanabileceği kabul edilmiştir. Öte yandan bunlar dışında kalan özel hukuk tüzel kişilerinin aynı imkândan yararlanmamaktadır. Bu durum, özellikle mahkemeye erişim hakkının sınırlandırılmasına neden olduğu gerekçesiyle çeşitli bireysel başvuru kararlarına konu olmuş ve Anayasa Mahkemesi ihlal kararları vermiştir. Bu kapsamda belirtilmesi gereken karar Kemtaş Tekstil İnşaat ve Ticaret A.Ş kararıdır (17.5.2023, 2020/22192). Bu kararda sermaye şirketi olan başvurucunun bireysel durumu değerlendirilmeden sırf tüzel kişi olması sebebiyle adli yardım talebinin reddedilmesinin mahkemeye erişim hakkını ihlal ettiği tespit edilmiştir.
Kararda şu paragraflar öne çıkmıştır:
“71. Öncelikle adli yardım talebinin kabul edilmesi için gerekli olan yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olma kriterinin sadece gerçek kişiler için geçerli bir kavram olmadığı, borca batık durumda olan yani aktifleri borçlarını karşılayamayan ticari şirketlerin de bu kapsamda değerlendirileceği, ödeme gücünden yoksunluğun ise şirketlerin yıllık ve ara dönem finansal tablolardan, denetime tabi şirketlerde denetim raporlarından, erken teşhis komitesinin raporlarından, yönetim organının tespitlerinden objektif olarak belirlenebileceği açıktır.
72. Hak ve fiil ehliyetine sahip olan tüzel kişilere hukuk düzeni tarafından borç ve yükümlülük öngörüldüğüne, bunlara aktif ve pasif dava ehliyetine sahip olarak iddialarını yargısal merciler önünde dile getirme imkânı tanındığına göre yüksek miktardaki yargılama giderlerini ödemekten aciz olan ticaret şirketleri açısından bu durumun dava açmayı zorlaştırabileceği hatta imkânsız hâle getirebileceği açıktır. Ödeme gücünden yoksun ticari şirketler açısından mevzuatta adli yardım kurumu dışında dava açmalarını kolaylaştırabilecek herhangi bir düzenleme ya da yargısal uygulama bulunmadığı da görülmüştür.
74. Bu itibarla başvuru konusu davada başvurucunun bireysel durumu değerlendirilmeden sırf tüzel kişi olması nedeniyle adli yardım müessesesinden yararlanamayacağına ilişkin olarak kanundan kaynaklanan yaklaşımın meşru amacı bulunmadığı gibi yapılan müdahalenin başvurucunun mahkemeye erişimini aşırı derecede zorlaştırdığı hatta imkânsız hâle getirdiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla başvurucu üzerinde ağır bir külfet oluşturan söz konusu müdahalenin ölçülü olmadığı sonucuna varılmıştır.”
Esasen kararın içeriğine bakıldığında ihlalin maddenin düzenleniş tarzından kaynaklandığı sonucuna varılmaktadır. Dolayısıyla konunun somut norm denetimiyle Anayasa Mahkemesi’nin önüne getirildiğinde mahkemenin bu gerekçeyle maddenin iptaline karar vermesi, ilgili bireysel başvuru kararından sonra, beklenen bir gelişmeydi. Nitekim Anayasa Mahkemesi, 24/9/2024 tarihli ve E. 2024/78, K. 2024/164 sayılı kararı ile kamuya yararlı dernek ve vakıflar dışındaki özel hukuk tüzel kişilerinin diğer şartları sağlamalarına rağmen sırf tüzel kişi olmaları nedeniyle adlî yardım kurumundan yararlanamamalarının mahkemeye erişim hakkını ölçüsüz şekilde sınırladığı gerekçesiyle HMK m. 334/2 hükmünü Anayasa’nın 13 ve 36. maddelerine aykırı bulmuş ve iptaline karar vermiştir. İptal kararı kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (21/8/2025) yürürlüğe girecektir.