Notice: Undefined variable: grid_data in /home/u8284090/sen.av.tr/assets/php/function.php on line 84

Prof. Dr. Ersan Şen

Alperen Gözükan


Notice: Undefined variable: grid_data in /home/u8284090/sen.av.tr/assets/php/function.php on line 84

Herkese Açık Olan Sosyal Medya Hesabından Elde Edilen Verinin Paylaşılması Suç Oluşturur mu?

25.08.2025 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Alperen Gözükan

Bu yazımızda; bir kişiye ait sosyal medya hesabının herkese açık olduğu, yani hesap sahibinin onayı gerekmeksizin hesaba erişilebildiği durumda, başka bir kişinin bu hesaptan ses, görüntü veya herhangi bir başka veriyi elde etmesi veya bu verinin paylaşılmasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 136. maddesinde yer alan kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme suçunu oluşturup oluşturmayacağı değerlendirilecektir.

  1. Kişisel Verileri Hukuka Aykırı Olarak Ele Geçirme Suçu

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” başlıklı 136. maddesine göre; “Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır”.

Maddede; kişisel verileri hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişinin cezalandırılacağı ifade edilmiştir.

TCK m.136’da düzenlenen suçun konusu kişisel veridir. Kişisel veri; 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı m.3/1-d’de, “kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi” olarak tanımlanmıştır.

Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu seçimlik hareketli olarak düzenlenmiştir. Bu hareketlerden herhangi birisini veya daha fazlasını birlikte icra eden fail hakkında, yine TCK m.136’da gösterilen bir ceza uygulanacak, fakat birden fazla seçimlik hareketi birlikte gerçekleştiren fail hakkında cezada bireyselleştirmeye gidilirken, cezanın alt haddi yerine üst haddine doğru veya üst haddi tatbik edilebilecektir. Fail tarafından seçimlik hareketlerden herhangi birisinin icra edilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun tamamlanması için yeterli görülecektir.

Verme, bir kimsenin elindeki şeyi başkasına vermesini; yayma, bir kimsenin elindeki şeyi birden fazla kişinin bilgisine sunmasını, vermesini, ulaştırmasını; ele geçirme ise, bir kimsenin bir başkasında olan materyali onun rızası dışında veya rızasıyla elde edilmesini ifade eder.

TCK m.136’da düzenlenen suçla korunan hukuki yarar kişisel verilerin korunması hakkı olup, iki fıkradan oluşan maddenin ilk fıkrasında kişiye ait “kişisel veri” niteliği taşıyan her türlü bilginin hukuka aykırı olarak bir başka kişiye verilmesi veya yayılması veya ele geçirilmesi suç sayılmış, suçun konusunun 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.236/5-6 uyarınca kayda alınan beyan ve görüntüler olması durumunda, faile verilecek 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasının bir kat artırılacağı belirtildikten sonra, TCK m.137’de bu suçu da kapsayan iki bent halinde nitelikli hale yer verilmiş olup, failin kamu görevlisi olup, görevin verdiği yetkinin kötüye kullanılması veya belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun işlenmesi halinde verilecek cezanın yarı oranında artırılacağı ifade edilmiştir.

  1. Suçun Hukuka Aykırılık Unsuru Kapsamında Mağdurun Rızasının Değerlendirilmesi

Suçun maddi ve manevi unsurlarının gerçekleşmesi halinde, fiilin hukuka aykırı olduğuna dair bir karine gündeme gelir. Ancak olayda bir hukuka uygunluk sebebi bulunduğunda, TCK m.136 kapsamında gerçekleştirilen fiilin suç oluşturmadığını söylemek gerekir. Kanun koyucu da m.136’da hukuka aykırı kavramına yer vermiştir.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu m.6/1’e göre özel nitelikteki kişisel veriler; kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf veya sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkumiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileridir. Bu veriler sınırlı sayıda sayıldığından, özel nitelikli kişisel verilerin kıyas yoluyla genişletilmesi de mümkün değildir. Özel nitelikli kişisel verilerin işlenmesi kural olarak yasaktır. Bununla birlikte; ilgilinin açık rızasının bulunduğu veya ilgili kişinin alenileştirdiği kişisel verilere ilişkin ve alenileştirme iradesine uygun olduğu hallerde, özel nitelikli kişisel verilerin işlenmesi mümkün hale gelmektedir (m.6/3-a,ç). Görüldüğü üzere kişinin kişisel veriyi alenileştirilmesi, kişisel verinin işlenmesi için hukuka uygunluk sebebidir. Ancak işleme, alenileştirme amacına uygun olmalıdır. Bunun yanında; kanun koyucu özel nitelikte olmayan kişisel verilerin ise, ilgili kişinin kendisi tarafından alenileştirilmiş olduğu durumda, kişinin açık rızası olmaksızın işlenebileceğini belirtmiştir (m.5/2-d). Özel nitelikte olmayan kişisel verilerin işlenebilmesi için alenileştirme amacına uygunluk şartı aranmamaktadır.

Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu bakımından, hukuka uygunluk sebebi olan “ilgilinin rızası (TCK m.26/2)” önem taşımaktadır. Kişisel verinin elde edilmesine, bir veya birkaç kişi ile paylaşılmasına rıza gösterildiği hallerde TCK m.136 kapsamında sorumluluk gündeme gelmeyecektir. Burada tartışma konusu olan mesele; sosyal medyada paylaşılan, kişisel veri içeren içeriklerin, diğer kişiler tarafından da paylaşılması halinde TCK m.136’dan sorumluluğun gündeme gelip gelmeyeceğidir. Hesabın gizli olduğu, yani hesap sahibinin sadece kendisinin belirlediği kişilerle paylaşımda bulunduğu hallerde, bu hesaptan elde edilen kişisel veri niteliğindeki içeriğin diğer kişilerle paylaşıldığı takdirde, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu gündeme gelecektir.

Bununla birlikte; kişinin hesabının herkese açık olduğu, yani yapılan paylaşımların herkes tarafından görülebilir olması halinde, bir görüşe göre, bu içeriklerin diğer kişiler tarafından görülüp paylaşılması kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme veya yayma suçunu oluşturmaz. Bu hallerde kişi, kişisel veri niteliğindeki içeriğini ve mahremiyetini herkese açmış bulunmaktadır. İçerik sahibinin diğer kişilerin bu içeriği paylaşmalarına rıza gösterdiği sonucuna ulaşılmalıdır. Bu hallerde kişi kişisel verisini kendi rızasıyla alenileştirdiğinden, bu kişisel veriler TCK m.136 kapsamında hukuken korunmaya değer değildir. Bunun yanında, TCK m.136’da kişisel verinin “hukuka aykırı olarak” ele geçirilmesinin suç olarak tanımlandığı da gözetildiğinde, kişinin herkese açık olarak görünebilir, elde edilebilir kıldığı kişisel verisini ele geçirmek suç teşkil etmeyecektir.

Bir başka görüşe göre; bu durumda da kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu gündeme gelebilecektir. Çünkü kişinin sosyal medya hesabını herkes tarafından görülebilir şekilde kullanması, içeriklerin herkes tarafından üçüncü kişilerle paylaşılmasına rıza verildiği anlamına gelmemektedir. Buradaki rıza, diğer kişilerin bu içerikleri görüntülemesine yönelik olup, bunların paylaşılmasını içermemektedir. Elbette bu tür durumlarda, somut olayın özelliklerine göre fail bakımından hata hükümlerinin tatbiki gündeme gelebilecektir.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 06.10.2021 tarihli, 2020/2426 E. ve 2021/6589 K. sayılı kararında; “Sanık ... ile mağdur ... arasında erkek arkadaşı meselesinden kaynaklanan husumet bulunduğu dönemde, sanık ...’in, mağdura ait Twitter hesabında mağdur tarafından paylaşılıp, kısa süre sonra kaldırılan ve mağdurun belden yukarısında giysisi olup, bacakları görüntülenen ayna karşısında poz vermiş şekilde çektirdiği fotoğrafını, 26.02.2013 tarihinde, ‘Ahh gonlum kirik ayna Ama yaa bu tweettir daha neler gorucek:))))) hahah’ ibareleri ile birlikte kendi internet hesabında yayımlayarak, mağdurun yarı çıplak fotoğrafını rızasına aykırı şekilde başkalarının görgüsüne sunup, …mağdurun özel yaşam alanına ilişkin olmayan kişisel veri niteliğindeki fotoğrafını, hukuka uygunluk nedenlerinin bulunmaması nedeniyle hukuka aykırı olduğunda tereddüt bulunmayan bir yöntemle kendi internet hesabında yayımlayan sanık hakkında, iddianamede tarif edilen eyleminden dolayı TCK’nın 136/1. madde ve fıkrasının uygulanması ihtimaline binaen ek savunma hakkı tanındığı da nazara alınıp, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken, ‘...katılanın bahse konu fotoğrafının herkese açık şekilde sosyal paylaşım sitesindeki sayfasında paylaştığı, katılanın herhangi bir kısıtlama yapmaması nedeniyle bu şekilde paylaştığı fotoğrafının başkaları tarafından görülmesinden ve paylaşılmasından rahatsızlık duymadığı, bu nedenle bahse konu fotoğrafın alınmasının ve yorum yapılmasının yüklenen suçu oluşturmayacağı...’ biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçelere dayalı olarak yazılı şekilde beraat hükmü kurulması,” Kanuna aykırı bulunarak, herkes tarafından görülebilecek bir paylaşım yapılmasında, diğer kişilerin bu içeriği paylaşmasına rıza gösterildiği anlamına gelmeyeceği ortaya koyulmaktadır.

Karara konu somut olayda; mağdurun kendi rızası ile paylaştığı fotoğrafı sonradan sosyal medya hesabından kaldırmasıyla, bu fotoğrafın elde edilmesi ve paylaşılmasına artık rızasının devam etmediği, bu sebeple kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma suçunun oluştuğunun söylenebileceği belirtilmelidir.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 12.05.2025 tarihli, 2023/2695 E. ve 2025/4315 K. sayılı kararında; “İlk Derece Mahkemesince, dosyada mevcut belge ve bilgiler, soruşturma ve kovuşturma evrelerinde alınan beyanlarla birlikte dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; katılanların birlikte çekilmiş oldukları fotoğrafı herkese açık olan sosyal medya hesaplarından paylaştıkları, sanığın katılanlara ait olan bu fotoğrafı kendi ... isimli sosyal medya hesabından paylaştığı olayda sanık hakkında verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan 5271 sayılı Kanunun 223/2-a maddesi gereğince beraatine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak sanığın yapmış olduğu paylaşımın inceleme ve değerlendirilmesinden kişisel veri niteliğinde olduğu anlaşılan fotoğrafı katılanların bilgi ve rızası dışında paylaşan sanık hakkında 5237 sayılı Kanunun 136/1. maddesinde düzenlenen verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan cezalandırılmalarına karar verilmiştir. (…) Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin kararında sanık müdafi tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanunun 289/1. maddesi ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5237 sayılı Kanunun 302/1. maddesi gereği, tebliğnameye uygun olarak temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanmasına,” karar verilmiştir.

Görüldüğü üzere, katılanların herkese açık olan sosyal medya hesabında paylaştıkları fotoğrafı kendi hesabına paylaşan sanığın kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme suçunu işlediği kabul edilmiştir.

Sonuç olarak; Yukarıda yer alan Yargıtay kararlarında hesabın herkese açık olmasının, yani kişinin kişisel veriyi alenileştirmesinin, diğer kişilere kişisel veriyi ele geçirme ve kullanma konusunda izin verildiği anlamına gelmeyeceğine işaret edilmiştir. “Olması gereken hukuk” bağlamında bu yorum isabetli olsa da, Ceza Hukukunun temel ilkelerinden olan ve TCK m.2’de yer alan, “suçta ve cezada kanunilik” ve “kıyas ve genişletici yorum yasağı” kapsamında bu konu değerlendirildiğinde, TCK m.136’da kişisel verinin “hukuka aykırı olarak” ele geçirilmesinden, verilmesinden veya yayılmasından bahsedildiği, kişinin kendi iradesi ile alenileştirdiği kişisel verinin, başka bir kişi tarafından elde edilmesi ve paylaşılması durumunda bu fiilin hukuka aykırı olduğundan söz edilemeyeceği, Kanunda suçun oluşması için özel amaç veya saike de yer verilmediği, KVKK m.6/3’de özel nitelikteki kişisel verilerin işlenmesi için alenileştirme amacına uygunluk şartı aransa da, bu şartın TCK m.136 bakımından geçerli olamayacağı, aksi kabulün “suçta ve cezada kanunilik” ve “kıyas ve genişletici yorum yasağı” ilkelerini ihlal edeceği belirtilmelidir. Dolayısıyla; herkese açık olan bir hesaptan elde edilen görüntünün paylaşılması fiili, TCK m.136 kapsamında suç teşkil etmeyecektir. Yapılan paylaşımda tahkir edici kelimelerin kullanılması durumunda, TCK m.125’de yer alan hakaret suçu gündeme gelebilir.