Notice: Undefined variable: grid_data in /home/u8284090/sen.av.tr/assets/php/function.php on line 84
Müvekkilin Ölümü Sonrasında Yasal Vekalet Ücretinin Tahsili
17.03.2025 / Ersan Şen Hukuk ve Danışmanlık Özel Hukuk Departmanı
Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti, yargılama giderleri arasındadır (HMK m. 323, I-ğ). Bu vekalet ücretine, uygulamada, “yasal vekalet ücreti” veya “karşı taraf vekalet ücreti” adı verilmektedir. Avukatlık sözleşmesi kapsamında görevini ifa eden ve müvekkili adına takip ettiği davayı kazanarak yasal vekalet (karşı taraf vekalet) ücretine hak kazanan avukat, bu ücretin ödenmediği durumda, müvekkili adına karşı taraf aleyhine ilamlı icra yoluna başvurabilir (İİK m. 32). Söz konusu ücret avukata ait olsa da, icra takibinin müvekkil adına yapılmasının nedeni mahkemenin hükmü müvekkil adına kurmasıdır. Bu noktada, yasal vekalet ücretine ilişkin yapılacak takipten önce müvekkilin ölmesi durumunda, avukatın bu ücreti ne şekilde tahsil edeceği sorunu ortaya çıkar. İşbu yazıda, söz konusu sorun ve çözüm önerileri anlatılmıştır.
Müvekkilin ölümü, vekalet sözleşmesinin kendiliğinden sonra ermesine neden olur. Nitekim TBK m. 513, I hükmüne göre, sözleşmeden veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça sözleşme, vekilin veya vekâlet verenin ölümü, ehliyetini kaybetmesi ya da iflası ile kendiliğinden sona ermiş olur. Bu hüküm, taraflardan birinin tüzel kişi olması durumunda, bu tüzel kişiliğin sona ermesinde de uygulanır. Dolayısıyla avukat, ölmüş bir kişi adına herhangi bir süreci takip edemez. Bu bakımdan, avukatın hak etmiş olduğu yasal vekalet ücretinin tahsili amacıyla müvekkili adına icra takibinde bulunması da mümkün değildir. Burada çeşitli yollarla avukatın söz konusu ücreti tahsil etmesi mümkündür.
1. Yasal vekalet ücreti müvekkil lehine hükmedilmiş olduğundan, söz konusu ücret alacağı, müvekkilin ölümüyle terekeye dahil olur. Dolayısıyla bu ücretin tahsili için, terekeye elbirliği mülkiyetiyle sahip olan mirasçıların tümünün avukata vekaletname vermesi gerekir. Avukat bu şekilde icra takibi yaparak alacağı tahsil edebilir.
2. Mirasçıların avukata vekaletname vermemesi durumunda şu ihtimaller gündeme gelebilir:
a) Mirasçıların terekenin yönetimiyle ilgili anlaşamadığı durumlarda terekeye temsilci atanabilir. Tereke temsilcisi söz konusu ücreti tahsil edebilir.
b) Avukat, söz konusu ücret için mirasçılara karşı yasal süreç başlatabilir. Bunun dayanağı Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinin beşinci fıkrasıdır. Söz konusu düzenlemeye göre, dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir. Buradan hareketle avukatın, ücretini mirasçılardan istemesi mümkündür. Mirasçılar, daha sonra karşı vekalet ücretini ödemekle yükümlü olan kişiden bunu tahsil edebilir.
c) Vekâletin sona ermesi vekâlet verenin menfaatlerini tehlikeye düşürüyorsa, vekâlet veren veya mirasçısı ya da temsilcisi, işleri kendi başına görebilecek duruma gelinceye kadar, vekil veya mirasçısı ya da temsilcisi, vekâleti ifaya devam etmekle yükümlüdür (TBK m. 513/2). Bu hüküm kapsamında, avukatın ücret için müvekkili adına icra takibi başlatması düşünülebilir. Ne var ki, burada iki sorun ortaya çıkar. İlki, bahsi geçen durumun TBK m. 513/2 hükmünde belirtilen şartları sağlayıp sağlamadığıdır. İkinci durum ise bunun uygulamada çeşitli zorluklara neden olabileceğidir. Bu zorluklardan en önemlisi UYAP üzerinden ölen kişi adına işlem yapılmasının mümkün olmamasıdır.
Sonuç olarak, yasal vekalet ücretine ilişkin yapılacak takipten önce müvekkilin ölmesi durumunda avukat; ölen kişinin mirasçılarından vekaletname alarak, vekaletname alınamaması durumunda terekeye temsilci atanarak ya da avukatın doğrudan mirasçılara karşı yapacağı takip yoluyla ücretini tahsil edebilmesi mümkündür.