Notice: Undefined variable: grid_data in /home/u8284090/sen.av.tr/assets/php/function.php on line 84

Ümmühan Sun
Notice: Undefined variable: grid_data in /home/u8284090/sen.av.tr/assets/php/function.php on line 84
Yabancı Para Alacağına İlişkin İcra Takiplerinde Yargıtay’ın Uyuşmazlığın Giderilmesine Yönelik Kararı
04.04.2025 / Stj. Av. Ümmühan Sun
Yargıtay[1], Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu kararına istinaden, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin[2] ve Bursa Bölge Adliye Mahkemesinin[3] yabancı para alacaklarına ilişkin icra takipleri hakkında verilmiş olan kesin nitelikteki kararlar arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine karar verilmiştir.
Karardaki hukuki sorun, yabancı para alacağına ilişkin takip taleplerinde, alacağın Türk Lirası karşılığının gösterilmesinin gerekip gerekmediğine ilişkindir. Ayrıca kararda, UYAP ortamında başlatılan takiplerde yabancı para alacağın Türk Lirası karşılığının belirtilmesine engel olan sistemsel bir hata olup olmadığı da değerlendirilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi[4], takip talebinde yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığının gösterilmemesin, Yargıtay Daire kararları ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) m.99 düzenlemesi dikkate alınarak değerlendirilmiştir. Bu doğrultuda, fatura ve sözleşmelerde yabancı para alacağının aynen ödenmesinin talep edilebileceği ifade edilmiştir. Ayrıca, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (“İİK”) m.58 düzenlemesinin icra takip harcının belirlenmesine ilişkin olduğu ve UYAP ortamında başlatılan takiplerde harcın sistem tarafından otomatik olarak hesaplanıp tahsil edildiği anlaşılmıştır. Bu sebeple, takibin geçerli olduğuna karar verilmiştir. Açıklanan gerekçelerle, İlk Derece Mahkemesinin[5] davanın dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddettiği kararını somut olayda takip talebinde yabancı para alacağı ile birlikte Türk Lirası alacak talebinin de bulunduğunu dikkate alarak, Türk Lirası alacağı yönünden bir değerlendirme yapılmadan verilen usulden red kararı yerinde görülmemiştir.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi[6], yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığının takip talebi ve ödeme emrinde gösterilmesinin yasal bir zorunluluk olduğunu ve bu düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olduğu belirtilmiştir. Bu durumda, yabancı para alacağına ilişkin takip talebi ve ödeme emrinde Türk Lirası karşılığının gösterilmemesi durumunda geçerli bir takip olmayacağından, itirazın iptali davasının da dinlenemeyeceği ifade edilmiştir. Açıklanan gerekçeler doğrultusunda, İlk Derece Mahkemesi’nin[7] davanın usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına karar verilmiştir.
Yargıtay[8], yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığının takip talebinde ve ödeme emrinde belirtilmesinin zorunlu olduğu ve söz konusu düzenlemenin kamu düzeniyle ilgili olduğundan takibin her safhasında da re'sen göz önünde tutulması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca takip talebinde yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmesinin takip talebinde bulunması gerekli zorunlu unsur olduğu belirtilmiştir. Adalet Bakanlığı’nın [9] cevabına göre, Avukat Portal üzerinden icra takibi oluşturma işlemleri yapılırken yabancı para cinsinden alacağın Türk Lirası karşılığının takip talebinde açıkça gösterilmesine engel olan sistemsel bir sorunun bulunmadığı da anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Açıklanan sebeplerle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin[10] ve Bursa Bölge Adliye Mahkemesinin[11] kesin nitelikteki kararları arasındaki görüş ve uygulama uyuşmazlığının bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir.
Sonuç olarak, yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığının takip talebi ve ödeme emrinde belirtilmesinin zorunlu olduğu ve bu durumun kamu düzeniyle ilgili olduğu Yargıtay kararında belirtilmiştir. Ayrıca, UYAP sisteminde yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığının gösterilmesine engel olan herhangi bir sistemsel hata bulunmadığı belirtilmiş ve Türk Lirası karşılığı belirtilmeden başlatılan icra takibine ilişkin itirazın iptali davasının usulden reddedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
[2] İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 28.06.2024 T.,2024/839 E. ve 2024/1143 K. sayılı kararı
[3] Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 15.02.2024 T., 2023/265 E. ve 2024/315 K. sayılı kararı
[4] İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 28.06.2024 T.,2024/839 E. ve 2024/1143 K. sayılı kararı
[5] İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 22.02.2024 T., 2023/611 E. ve 2024/114 K. sayılı kararı
[6] Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 15.02.2024 T., 2023/265 E. ve 2024/315 K. sayılı kararı
[7] Bursa 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 30.09.2022 T., 2023/265 E. ve 2024/315 K. sayılı kararı
[8] Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2025/617 E. ve 2025/1082 K. sayılı kararı
[9] Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Genel Müdürlüğü’nün 23.12.2024 tarihli yazılı cevabı
[10] İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 28.06.2024 T.,2024/839 E. ve 2024/1143 K. sayılı kararı
[11] Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 15.02.2024 T., 2023/265 E. ve 2024/315 K. sayılı kararı