Notice: Undefined variable: grid_data in /home/u8284090/sen.av.tr/assets/php/function.php on line 84
Yabancı Para Alacaklarının İcra Takibi Yoluyla Tahsili
04.04.2025 / Ersan Şen Hukuk ve Danışmanlık Özel Hukuk Departmanı
Para alacaklarının tahsili için haciz yoluyla takip yapılabilir. Para alacağı, Ülke parası olabileceği gibi yabancı Ülke parası da olabilir. Para alacağının konusunun yabancı Ülke parası olduğu durumda, bu alacağın haciz yoluyla takip edilmesi bazı özellikler arz eder. İşbu yazıda, söz konusu özelliklerden bazıları incelenmiştir.
Öncelikle konuya ilişkin mevzuatın aktarılması gerekir.
1. Türk Borçlar Kanunu’nun 99. maddesine göre, konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.
2. İcra ve İflas Kanunu’nun 58. maddesine göre, alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizi takip talebinde gösterilmelidir.
3. İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği’nin 20. maddesine göre, alacağın veya talep olunan teminatın cins ve Türk parası ile tutarı, faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün; alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizi takip talebinde gösterilmelidir.
Konuya ilişkin güncel yargı kararları şu şekildedir.
1. Söz konusu kural, kamu düzenindedir. Dolayısıyla kurala aykırılık süresiz şikayet sebebi olup, takibin iptalini gerektirir.
“2004 sayılı Kanun'un 58 inci maddesinin ikinci fıkrasının (3) No.lu bendi uyarınca ilâmsız icra takibinin konusu olan alacak yabancı para alacağı ise bu alacağın Türk parası ile tutarının takip talebinde gösterilmesi gerekir. Takip talebinde yabancı para alacağı aynen istenmiş (Türk parası ile tutarı gösterilmemiş) ise, icra müdürünün kendiliğinden (resen) takip talebini reddetmesi gerekir, çünkü 2004 sayılı Kanun'un 58 inci maddesinin ikinci fıkrasının (3) No.lu bendi kamu düzenine ilişkindir ve buna ilişkin şikâyet, süresiz şikâyettir. Bu eksiklik kamu düzenine aykırılık oluşturduğundan icra mahkemesince resen gözetilerek takibin iptaline karar verilmesi gerekir (Kuru, s.208, 209; Postacıoğlu, s.162).”[1]
“2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 58. maddesinin 3. fıkrasında; alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarının ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı günün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin ve faizinin, takip talebinde belirtilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine aynı Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde; alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, 58. maddeye göre takip talebine yazılması lazım gelen kayıtların ödeme emrinde bulunması gerektiği belirtilmiştir. Buna göre; alacaklı, yabancı para alacağının TL karşılığını, takip talebinde göstermek zorunda olup, buna bağlı olarak bu zorunluluğun ödeme emrinde de yerine getirilmesi gerekmektedir. Anılan noksanlık kamu düzeni ile ilgili ve devletin hükümranlık haklarına ilişkin olması nedeniyle takibin her safhasında re'sen göz önünde tutulmalıdır (HGK'nın 12.05.1999 tarih ve 1999/12-271 E. - 99/301 K. sayılı kararı).”[2]
2. Bu eksikliğin sonradan tamamlanması mümkün değildir.
“Diğer taraftan, HMK'nın 445. maddesi ile HMK'nın uygulanmasına ilişkin yönetmeliğe göre elektronik ortamda saklanan UYAP kayıtları asıldır. Somut uyuşmazlıkta; takip tarihi 11.10.2022 olup, UYAP sisteminde kayıtlı olan aynı tarihli takip talebinde 1.000.000,00 USD alacağın tahsili istenilmekle birlikte yabancı para alacağının TL karşılığı gösterilmediği gibi, harca esas değerinin de Türk Lirası olarak yazılı olmadığı görülmüştür. Her ne kadar, 17.10.2022 tarihinde yine UYAP sistemine yüklenen takip talebinde harca esas değerin 18.619.400 TL olarak elle yazıldığı ve alacaklı vekilince de imzalandığı görülmüş ise de; takip tarihindeki bu eksikliğin sonradan tamamlanması sonuca etkili olmayıp, UYAP sisteminde iki ayrı takip talebinin bulunmasının da usule uygun olmadığının kabulü gerekir. O halde, İlk Derece Mahkemesince, UYAP sisteminde kayıtlı ilk takip talebinde yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmediğinden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup kararın bozulması gerekmiştir.”[3]
“İİK’nun 58. maddesinin 3. fıkrası; "Alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizi gösterilir" hükmünü içermektedir. Anılan hüküm gereğince alacak miktarının Türk lirası ile gösterilmesi zorunludur ve bu husus mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda, takip dosyası incelendiğinde 20.09.2022 ve 03.10.2022 tarihli iki farklı takip talebinin UYAP sisteminde kayıtlı olduğu, 22.09.2022 tarihli takip talebinde alacağın TL karşılığı gösterilmeden takip başlatıldığından takibin iptali gerekirken yazılı gerekçe ile işin esası incelenerek itirazın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.”[4]
“Somut olayda; alacaklı vekilince 18.03.2021 icra müdürlüğüne sunulan takip talebiyle 47.177.327,13 Euro ve 8.239.255,31 TL üzerinden takibe başlandığı, 18.03.2021 tarihli icra emrinde de aynı miktarların tahsili istenmekle birlikte yabancı para alacağının TL karşılığı gösterilmediği gibi, harca esas değerinin de Türk Lirası olarak yazılı olmadığı, daha sonra alacaklı vekilinin talebi ile 16.04.2024 tarihli icra emrinde ise yabancı para alacağının TL karşılığının gösterildiği, aynı takip dosyası üzerinden İİK 58/3'e göre 18.03.2021 ilk takip talebi iptal edilmediği sürece ayakta olduğu ve borçlu tarafından şikayet dilekçesinde iptali istenen icra emrinin 18.03.2021 tarihli icra emri olduğu ve bu icra emrinde de yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmediği görülmektedir.”[5]
3. Sadece takip talebinde değil, takip talebine uygun düzenlenmesi gereken ödeme emrinde de alacağın Türk parası olarak gösterilmesi gerekir.
“Alacağın Türk parası ile tutarının takip talepnamesinde gösterilmesi mecburiyeti, takip talepnamesine uygun olarak düzenlenmesi gereken ödeme emri için de geçerlidir (Timuçin Muşul, İcra ve İflas Hukukunda Şikâyet, Ankara, 2018, s. 297). Alacaklı yabancı para alacağını takip talebinde Türk parası olarak göstermiş olmasına rağmen ödeme emrinde alacak yabancı para olarak gösterilmişse süresiz şikâyet yoluna başvurulması mümkündür (İbrahim Aşık vd., İcra ve İflas Hukuku, Ankara, 2022, s. 96). Ödeme emrinde de yabancı para alacağının Türk parası ile tutarının gösterilmesi gerekir, yabancı para alacağı üzerinden ödeme emri düzenlenemez. Bu noksanlık kamu düzeni ve devletin hükümranlık haklarıyla ilgili olup, takibin her safhasında doğrudan doğruya göz önünde tutulmalıdır. Buna ilişkin şikâyet süresiz olup bu noksanlık sebebiyle icra mahkemesince ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekir (Kuru, s. 211; Postacıoğlu, s. 162).”[6]
4. Takip talebi usulüne uygun olmakla beraber, ödeme emrinde Türk parası gösterilmemesi ödeme emrinin iptaline neden olur.
“Somut olayda ise, alacaklı vekili tarafından borçlular aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip talebinde 40.328,77 EURO yabancı para alacağının Türk parası karşılığı harca esas değer olarak gösterilmiş ancak ödeme emrinde 40.328,77 EURO yabancı para alacağının Türk parası karşılığı gösterilmemiştir. Dolayısıyla ödeme emri takip talebine de uygun düzenlenmemiştir.
O hâlde yabancı para alacağı üzerinden ödeme emri düzenlenemeyeceğinden bu husus kamu düzeni ve devletin hükümranlık haklarıyla ilgili olup, takibin her safhasında resen göz önünde tutularak ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekir. Bu husus kamu düzeni ve devletin hükümranlık haklarıyla ilgili olduğundan tarafların bu eksikliği daha önce öğrenmiş olmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır.”[7]
[1] HGK., E. 2023/957 K. 2024/281 T. 22.5.2024
[2] 12. HD., E. 2024/2992 K. 2024/8438 T. 10.10.2024
[3] 12. HD., E. 2023/9458 K. 2024/5635 T. 30.5.2024
[4] 12. HD., E. 2024/99 K. 2024/5193 T. 22.5.2024
[5] 12. HD., E. 2024/2992 K. 2024/8438 T. 10.10.2024
[6] HGK., E. 2023/957 K. 2024/281 T. 22.5.2024
[7] HGK., E. 2023/957 K. 2024/281 T. 22.5.2024