- CATEGORIES
- All Blogs
- Criminal Law
- Administrative and Tax Law
- Constitutional Law
- Human Rights Law
- Civil Law
- General Data Protection Regulation
- AUTHORS
- All Authors
- Prof. Dr. Ersan Şen
- Prof. Dr. Ali Kemal Yıldız
- Dr. Erkan Duymaz
- Taner Akıncı
- Mert Maviş
- Ertekin Aksüt, LL.M.
- Beyza Başer Berkün, LL.M.
- Erkam Erdem, LL.M.
- Nur Zeynep Şen, LL.M.
- Seren Kutadgu, LL.M.
- Mehmet Erman Görür, MBA
- Buğra Şahin, LL.M.
- Tuncay Yılmaz
- Yılmaz Komit
- Mahmut Can Kanberoğlu
- Mehmet Vedat Ervan, LL.M.
- Cem Serdar
- Alperen Gözükan
- Enes Efe
- Berra Berçik
- Tamer Berk Bayraklı
- U. Ateş Eskitaşçıoğlu
- Ahmet Faruk Asafgil
- Aybike Tümer
- Eren Polat Kutlu
- Öykü Taner
- Doğa Ceylan
- Beyzanur Kaya
- Beyza Kuver
- Dilşad Firuze Kaplan
- Furkan Aslan
- Nisan Bektaş
- Ece Efeoğlu
- Yusuf Baha Yılmaz
- Sevgi Aksoy
- Mehmet Emin Özdemir
- Bengisu Güripek
Taner Akıncı
BAM Kararının Kıyas ve Mükerrer Değerlendirme Yasağı Bakımından Değerlendirilmesi
09.10.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Taner Akıncı, Stj. Av. Yusuf Baha YılmazÇalışmamızda ele alacağımız karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesi’nin 29.03.2017 tarihli, 2017/353 E. ve 2017/638 K. sayılı kararıdır. Karar; bütün yönleriyle değil, sadece merci tarafından hırsızlık ve yağma suçları açısından değer azlığına bağlı indirim hakkında yapılan değerlendirme ve Ceza Hukukunun genel ilkeleri ile sınırlı olarak ele alınacaktır.
Cinsel Saldırı Sırasında Müdahale Etmeyen Kişinin Ceza Sorumluluğu
29.08.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Taner Akıncı, Stj. Av. Doğa CeylanBu yazımızda; cinsel saldırı suçunun işlenmesi sırasında failin yanında bulunan kişinin, işlenen suça müdahalesinin ceza sorumluluğuna etkisi, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 21.11.2017 tarihli, 2017/937 E. ve 2017/484 K. sayılı kararı çerçevesinde incelenecektir.
İstinaf Mahkemesinin Bozma Kararları Temyiz Edilebilir mi, Kanun Devleti mi Hukuk Devleti mi?
08.08.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Taner AkıncıBu yazımızda bölge adliye mahkemesinin verdiği bozma kararının bozulmasına dair Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin 06.12.2023 tarihli, 2023/15121 E. ve 2023/10940 K. sayılı kararı incelenecektir.
Bir Müdafiin Birden Fazla Şüpheliyi veya Sanığı Temsili
06.08.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Taner Akıncı5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, savunma hakkı açısından müdafi ile temsil konusuna büyük önem vermiş ve oldukça ayrıntılı düzenleme getirmiştir. Bu yazımızın konusu, aynı avukatın birden fazla sanığı temsil etmesi ve sanıklar arasında menfaat uyuşmazlığının bulunması halinde savunma açısından meydana gelen zafiyetin nasıl giderilmesi gerektiğine ilişkindir.
Yeni HAGB Düzenlemesi Eski Karar ve Hükümlere Uygulanır mı?
27.07.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Taner Akıncı7499 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 02.03.2024 tarihinde kabul edilmiş, 12.03.2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yapılan değişikliklerin 01.06.2024 tarihinden itibaren uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Tereddüt edilen bir hususta işbu yazı kaleme alınmıştır.
Suç Vasfının Değişmesi Sebebiyle Temyiz Hakkının Kısıtlanması
11.07.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Taner Akıncı, Av. Tamer BayraklıBu yazımızda; 05.12.2023 tarihli “İstinaf İncelemesi Sonrası Temyiz Hakkının Kısıtlanması ” başlıklı yazımıza ek olarak, istinaf incelemesinde bölge adliye mahkemesinin duruşma açarak delilleri değerlendirmesi ve yeniden hüküm kurmada görevli ve yetkili olduğu, değişen suç vasfı sebebiyle ceza miktarını artırmayan bölge adliye mahkemesi kararlarının temyiz hakkını, yani temyiz kanun yolunun kısıtlandığı, koşullu salıverme, infaz yönünden farklı sonuçlar gündeme getirdiği gözönünde bulundurularak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 11.10.2023 tarihli, 2022/1-540 E. ve 2023/504 K. sayılı kararı incelenmiştir.
Yeni Değişiklikle HAGB’nin Tatbikinde Ortaya Çıkabilecek Sorunlar
04.06.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Taner Akıncı, Av. Eren Polat Kutlu, Stj. Av. Kadir Furkan KöroğluBu yazımızda; 8. Yargı Paketi kapsamında, Anayasa Mahkemesi’nin hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesini düzenleyen CMK m.231’in 5 ve devamı fıkralarının iptaline ilişkin kararı sonrasında, bu hükümlerin yerine geçmesi için yapılan değişiklikler 01.06.2024 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olup, bu değişikliklerin uygulamada ne gibi sorunlara yol açabileceğine ve çözüm önerimize yer verilecektir.
21.11.2023 Tarihli Yargıtay Kararı Işığında ByLock’un Delil Kuvveti
20.04.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Taner Akıncı, Stj. Av. Hasan Yılmaz, Stj. Av. Ozan Demirbaş, Stj. Av. Kadir Furkan KöroğluBu yazımızda; Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin 21.11.2023 tarihli, 2023/17048 E. ve 2023/8966 K. sayılı kararı ışığında, telefonunda ByLock uygulaması bulunan kişinin, sırf bu uygulamanın cihazında yüklü olması sebebiyle örgüt üyeliği suçundan mahkum edilemeyeceği, uygulamanın yüklü olmasının mahkumiyete yeterli görülebilmesi için, yazışma içeriklerinin, uygulama rehberinde kayıtlı kişilerin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile bağlantısının olup olmadığının ve bu yazışmaların da örgüt faaliyeti kapsamında gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin tespitinin zorunluluğu değerlendirilecektir.
Türk Ceza Hukukunda Dava Zamanaşımı
27.03.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Taner Akıncı, Stj. Av. Ozan Demirbaş, Stj. Av. Kadir Furkan KöroğluBu yazımızda; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen dava zamanaşımı kurumu, dava zamanaşımında sınırın belirlenmesinde hangi sistemin kabul edildiği ve dava zamanaşımının tespitinde suçun nitelikli hallerinin önemi ele alınacaktır.
İstinaf İncelemesi Sonrasında Temyiz Hakkının Kısıtlanması
05.12.2023 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Taner Akıncı, Av. Tamer Bayraklıİlk derece mahkemesi tarafından verilen hapis cezasının bölge adliye mahkemesi ceza dairesi tarafından, dosya üzerinden veya duruşma açarak karar vermek yerine, bozma kararı verilerek, ilk derece mahkemesince artırılan cezanın 5 yıl ve altında bırakılması suretiyle sanığın temyiz hakkının kısıtlanması karşısında, bölge adliye mahkemesi ceza dairesinin CMK m.280/1-(g) ve (h) uyarınca dosya üzerinden veya duruşma açarak ve delilleri değerlendirerek, yeniden hüküm vermede görevli ve yetkili olduğu, ancak bunu yapmak yerine, kararı bozup dosyayı ilk derece mahkemesine gönderdiğinden, ilk derece mahkemesi tarafından verilen hapis cezasının 5 yıl ve altında kaldığı durumda sanığın temyiz hakkının, yani kanun yolu hakkının kısıtlandığı görülmektedir. Belirtmeliyiz ki; hapis cezalarının toplanarak 5 yılı geçmesinin bir önemi olmayıp, istinafta hapis cezası ile ilgili değişikliğe gidilmediği sürece bu 5 yıllık temyiz yasağı sınırı tatbik edilmekte, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Temyiz” başlıklı m.286/3’de sayılanlar dışında kalan hapis cezalarının 5 yıl ve altında kalması halinde, bu cezaların birden fazla olup, toplanarak 5 yılı geçmesinin de etkisi olmaksızın temyiz kanun yolu bu mahkumiyet hükümlerine karşı yasaklanmıştır.