- CATEGORIES
- All Blogs
- Criminal Law
- Administrative and Tax Law
- Constitutional Law
- Human Rights Law
- Civil Law
- General Data Protection Regulation
- AUTHORS
- All Authors
- Prof. Dr. Ersan Şen
- Prof. Dr. Ali Kemal Yıldız
- Dr. Erkan Duymaz
- Taner Akıncı
- Mert Maviş
- Ertekin Aksüt, LL.M.
- Beyza Başer Berkün, LL.M.
- Erkam Erdem, LL.M.
- Nur Zeynep Şen, LL.M.
- Seren Kutadgu, LL.M.
- Mehmet Erman Görür, MBA
- Buğra Şahin, LL.M.
- Tuncay Yılmaz
- Yılmaz Komit
- Mahmut Can Kanberoğlu
- Mehmet Vedat Ervan, LL.M.
- Cem Serdar
- Alperen Gözükan
- Enes Efe
- Berra Berçik
- Tamer Berk Bayraklı
- U. Ateş Eskitaşçıoğlu
- Ahmet Faruk Asafgil
- Aybike Tümer
- Eren Polat Kutlu
- Öykü Taner
- Doğa Ceylan
- Beyzanur Kaya
- Beyza Kuver
- Dilşad Firuze Kaplan
- Furkan Aslan
- Nisan Bektaş
- Ece Efeoğlu
- Yusuf Baha Yılmaz
- Sevgi Aksoy
- Mehmet Emin Özdemir
- Bengisu Güripek
Prof. Dr. Ersan Şen
“Hukuki Kesinlik/Belirlilik” İlkesi Karşısında Birbiri ile Uyuşmayan Yargı Kararları
07.12.2022 / Prof. Dr. Ersan Şen, Dr. Erkan Duymazİnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin (İHAM) “hukuki kesinlik”, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) ise “hukuki belirlilik” olarak adlandırdığı ilke, hukuk devletinin asli gereklerinden birisidir. İHAM ve AYM kararlarında, “hukuki kesinlik/belirlilik” ilkesi çoğu zaman “hukuki güvenlik” ilkesi ile eş anlamlı olarak kullanılmaktadır. AYM’nin bazı kararlarında ise; “hukuki belirlilik” ilkesi, “hukuki güvenlik” ilkesinin bir unsuru şeklinde tanımlanmaktadır.
Cemevlerinin Hukuki Statüsüne İlişkin Tartışmalar ve İnsan Hakları Açısından Devletin Yükümlülükleri
24.10.2022 / Prof. Dr. Ersan Şen, Dr. Erkan DuymazAna Muhalefet Partisi tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan, başörtüsü özgürlüğünün yasal güvenceye kavuşturulması yönündeki Teklifle birlikte Alevilerin talepleri de kamuoyunda yeniden tartışılmaya başlandı. Sayın Cumhurbaşkanının; Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kurulacak Alevi Bektaşi Genel Müdürlüğü vasıtasıyla cemevlerinin aydınlatma, su, bakım, onarım giderlerinin Devlet tarafından karşılanacağını, imar planlarındaki sorunların giderileceğini ve ayrıca cemevlerindeki inanç önderlerine, talep etmeleri halinde, kadro tahsis edileceğini açıklamasının ardından tartışmalar somut bir içerik kazandı.
Sahipsiz Hayvan Tartışması Üzerine Düşünceler
14.09.2022 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Beyza Başer Berkün“Sokak hayvanları” ifadesini kullanmak istemiyoruz. Ne demek “sokak hayvanları”? Sokaklarda yaşayan veya sokaklara terk edilmiş hayvanlar, düpedüz sahipsiz, kimsesiz bırakılmış, korumasız, güvenceden yoksun, yaşam hakları sürekli şekilde tehdit altında bulunan şanssız, kadersiz hayvanlardır. Kadersiz, bizim gibi nefes alıp veren, acı duyan, yaşayan canlılardır, varlıklardır.
HAGB Kararı ile Birlikte Verilen Müsadere Kararının İnfazı
11.06.2022 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Beyza Başer Berkün, Stj. Av. Berra BerçikAnayasa Mahkemesi; 07.10.2021 tarihli ve 2018/1879 başvuru numaralı Ahmet Yavaşer kararında, müsadere kararının hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştirilmesiyle birlikte infazı nedeniyle mülkiyet hakkının ihlali iddiasını, 20.06.2019 tarihli ve 2015/6164 başvuru numaralı Süleyman Başmeydan kararı çerçevesinde incelemiştir. Bu yazımızda, iki karar birlikte incelenerek değerlendirme yapılacaktır.
İHAM’ın Taner Kılıç (No. 2) Kararı ve “Suç Şüphesi” Değerlendirmesi
04.06.2022 / Prof. Dr. Ersan Şen, Dr. Erkan Duymazİnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin 208/8 başvuru numaralı ve 31 Mayıs 2022 tarihli Taner Kılıç/Türkiye (No. 2) kararı, tutuklamanın ön koşulu olan “suç şüphesi” konusunda oldukça önemli tespitler içermektedir. Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) Türkiye şubesi eski Başkanı Taner Kılıç hakkında uygulanan tutuklama tedbirinin kanuniliğinin incelendiği bu kararda; FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında gerçekleştirilen tutuklamalarda sıklıkla gündeme gelen ByLock uygulamasının indirilmesi ve kullanılması, FETÖ/PDY ile ilişkilendirilen bazı yayınlara abonelik, bazı eğitim öğrenim kurumlarına çocukların gönderilmesi, Bank Asya’da hesap açma veya yine örgüt ile ilişkilendirilen kişilerle yakınlık/akrabalık gibi unsurların terör örgütü üyeliği bakımından suç şüphesi oluşturup oluşturmadığı tartışılmıştır. Kararda ayrıca, insan hakları örgütlerinin ve aktivistlerinin suç oluşturmayan fiillerinin tutuklama kararlarına dayanak teşkil edip etmeyeceği hususunda belirlemelerde bulunulmuştur.
Sınır Dışı Edilme ve Kötü Muamele Yasağının İhlali
14.05.2022 / Prof. Dr. Ersan Şen, Stj. Av. Berra BerçikAnayasa Mahkemesi; 13.04.2022 tarihli, kötü muameleye maruz kalma riski bulunan ülkeye sınır dışı etme kararı verilmesi nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasını incelediği kararlarında , başvurucuların ileri sürdükleri risklere ilişkin somut dayanak koyamamaları ve ihlal iddialarının savunulabilir olmaması gerekçesiyle, başvuruları “açıkça dayanaktan yoksun” bularak kabul edilemez olduğu sonucuna ulaşmıştır.
İHAM ve AYM Kararları Işığında Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu
23.04.2022 / Prof. Dr. Ersan Şen, Dr. Erkan Duymaz5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesinde düzenlenen “Cumhurbaşkanına hakaret” suçu son yılların en can alıcı ifade özgürlüğü sorunlarından birisini oluşturmaktadır. Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan verilere göre, 2014 ila 2020 yıllarında TCK m.299 kapsamında 160.169 ceza soruşturması ve 38.428 kamu davası açılmıştır. Bu davaların 12.281’i mahkumiyet, 11.193’ü ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı ile sonuçlanmıştır . Sayılar, tek başına konunun güncelliğini ve önemini ortaya koymaktadır.
Ceza Davası Sonucunun Disiplin Yargılamasına Etkisi
10.03.2022 / Prof. Dr. Ersan Şen, Stj. Av. Cem SerdarAnayasa Mahkemesi Genel Kurulu; 02.07.2020 tarihli ve 2016/13566 başvuru numaralı Hüseyin Sezer başvurusunda ileri sürülen, devlet memurluğundan çıkarma disiplin cezasına karşı açılan davada, disiplin işlemine konu eylem için yapılan ceza yargılamasında beraat kararı verilmesine rağmen, disiplin işleminin hukuka uygun olduğu sonucuna ulaşılmasının suçsuzluk/masumiyet karinesini ihlal ettiği iddiasını değerlendirmiştir.
Evlilik Birliğinde Özel Hayata Saygı Hakkının Kapsamı ve Kişisel Alan
07.03.2022 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Buğra ŞahinBaşvurucu ve eşi 2001 yılında evlenmiştir. 2011 yılının Haziran ayında çiftin ilişkisi kötüleşmeye başlamış, başvurucu kalıcı olarak İspanya’da yaşamaya karar vermiş, bu kapsamda Madrid mahkemesine eşiyle müşterek çocuklarının velayetini almak için tedbir kararı verilmesi ve boşanmak için gerekli işlemlerin yapılması için başvuruda bulunmuştur.
Rusya Ukrayna Savaşında Devletten Ayrılma Hakkı
25.02.2022 / Prof. Dr. Ersan ŞenBu yazımızın kapsamı; Rusya Federasyonu’nun, Ukrayna Devleti’nin toprağı olan Kırım’da yaşayanların tercihi ve Rusya Federasyonu’na katılma isteğini gösteren halk oylamasını da gerekçe göstererek, gerçekleştirdiği ilhakı ve bunun siyasi, sosyal, iktisadi ve güvenlik gerekçelerini tartışmak değildir. Yine; Ukrayna Devleti’nin bir bölgesi olan Donbas’da Rusya Federasyonu yanlısı ayrılıkçı güçler tarafından Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti adları ile kurulup bağımsızlığını ilan ettiğini söyleyen iki Devletin Rusya Federasyonu tarafından tanınmasının, hukuk dışında kalan gerekçeleri ile İspanya Cumhuriyeti ile Irak Cumhuriyeti’nden ayrılmak suretiyle yeni devlet kurma çabalarının iç ve dış politik sebepleri bu yazıda incelenmeyecektir.
Türk Boğazları Hangi Şartlarla ve Ne Zaman Kapatılabilir?
24.02.2022 / Prof. Dr. Ersan Şen, Stj. Av. Cem SerdarBu yazımızda ele alacağımız hukuki mesele; “Türk Boğazları” olarak da tanımlanan İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından hangi şartlarda ve ne zaman savaş veya ticaret gemilerine kapatılabileceğidir. Bu hukuki meseleye cevap bulunabilmesi için Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin incelenmesi gerekmektedir. Montrö Boğazlar Sözleşmesi; Türk Boğazlarından (İstanbul ve Çanakkale) geçiş rejimini ve boğazlar bölgesinin güvenliği işlerini düzenleyerek, Türkiye Cumhuriyeti’ne İstanbul ve Çanakkale boğazları üzerinde kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı veren çok taraflı sözleşme olarak imzalanmıştır. Bu Uluslararası Sözleşme; 20 Temmuz 1936 tarihinde İsviçre’nin Montrö şehrinde imzalanmış olup, Sözleşmenin imzacısı olan Devletler, Türkiye Cumhuriyeti, Bulgaristan, Fransa, Yunanistan, Japonya, Romanya, Yugoslavya, Birleşik Krallık ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği olmuştur.
Gizli tanık beyanı tek başına kuvvetli suç belirtisi oluşturabilir mi? AYM’nin Rıza Barut kararı üzerine kısa bir değerlendirme
22.02.2022 / Prof. Dr. Ersan Şen, Dr. Erkan Duymaz, Stj. Av. Berra Berçik17.02.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin Rıza Barut bireysel başvuru kararı (B. No: 2020/14339, 28.12.2021) hukuk dünyasında ciddi tartışmalara yol açtı. Yalnızca gizli tanık beyanlarına dayanılarak hakkında örgüt üyeliği suçu kapsamında tutuklama kararı verilen yerel bir siyasetçi tarafından yapılan bu başvuruda AYM, başvurucunun suç işlediğini gösteren kuvvetli belirtilerin bulunmadığı gerekçesiyle Anayasanın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Ancak kararın tartışma yaratan yönü AYM’nin ilkesel olarak gizli tanık ifadesinin tek başına tutuklama kararına dayanak oluşturabileceğini kabul etmesi oldu. Gizli tanık beyanlarının tutuklama aşamasında suç şüphesini gösteren kuvvetli belirti olarak kabul görmesi yeni bir durum olmamakla birlikte, Mahkemenin önceki kararlarında gizli tanık ifadeleri her zaman için başka delillerle desteklenmekteydi. Dolayısıyla; Rıza Barut kararında AYM tarafından yapılan belirlemeler, bu alanda ilk olma özelliğini taşımaktadır. Bu kısa yazımızda sırasıyla gizli tanık ifadesinin tutuklama tedbiri bakımından delil değeri mevcut Anayasa Mahkemesi ve İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi içtihadı ışığında incelenecek, AYM’nin Rıza Barut kararında ortaya koyduğu ilkeler açıklanacak ve bu yeni içtihat hakkında değerlendirmeler yapılacaktır.
Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Taraması Uygulamasından Kaynaklanan Hak İhlalleri
16.02.2022 / Prof. Dr. Ersan Şen, Dr. Erkan DuymazAnayasa Mahkemesi (AYM), güvenlik soruşturması ve arşiv taraması sonucunda işe alınmayan kişiler tarafından yapılan çok sayıda bireysel başvuruyu karara bağlamıştır. Bu başvurularda; “ceza sorumluluğunun şahsiliği” ilkesinden masumiyet/suçsuzluk karinesine, özel yaşamın gizliliğinden adil/dürüst yargılanma hakkına kadar çok sayıda hak veya güvencenin ihlal edildiği iddiaları dile getirilmiştir. Bu kısa yazıda; sözkonusu şikayetlerin AYM tarafından nasıl incelendiği, hangilerinin kabul edilemez bulunduğu ve kabul edilebilir bulunanlarda ne tür hak ihlallerinin tespit edildiği gösterilmeye çalışılacaktır.
Adil/Dürüst Yargılanma Hakkı İhlallerine İlişkin Bilanço ve Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Hakkı Bilançosuna Kısa Bakış
18.01.2022 / Prof. Dr. Ersan Şen, Dr. Erkan DuymazAnayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Prof. Dr. Zühtü Arslan’ın 10 Ocak 2022 tarihli konuşmasının ilgili kısmı şöyledir: "Hukuk devletinin olmazsa olmaz unsurlarından biri yargılamanın hakkaniyete uygun olarak yapılmasıdır. Yargılamanın makul sürede sonuçlandırılmasından silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerine kadar adil yargılanma hakkının tüm unsurlarıyla korunması gerekmektedir.
İHAM Kararında Dürüst Yargılanma Hakkının Medeni Hak ve Yükümlülüklere Tatbiki
04.11.2021 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. İrem Şen“Adil/Dürüst yargılanma hakkı” başlıklı İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m.6/1’de; “Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, kamuya açık olarak ve makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir. Karar aleni olarak verilir. Ancak, demokratik bir toplum içinde ahlak, kamu düzeni veya ulusal güvenlik yararına, küçüklerin çıkarları veya bir davaya taraf olanların özel hayatlarının gizliliği gerektirdiğinde veyahut, aleniyetin adil yargılamaya zarar verebileceği kimi özel durumlarda ve mahkemece bunun kaçınılmaz olarak değerlendirildiği ölçüde, duruşma salonu tüm dava süresince veya kısmen basına ve dinleyicilere kapatılabilir”.
Kavala′da İstenmeyen Kişi İlanı
23.10.2021 / Prof. Dr. Ersan ŞenCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 23.10.2021 tarihli Eskişehir konuşmasında; Dışişleri Bakanlığı’nın açıklaması ile yetinmeyerek, 4 yıldır tutuklu bulunan Osman Kavala ile ilgili çağrıda bulunan 10 Büyükelçinin sınır dışı edilmesine dair verdiği talimat verdiğini belirtmiştir. Başkanlık sistemi kapsamında verilen bu kararın kuşkusuz siyasi, diplomatik, iktisadi ve hukuki sonuçları olacaktır.
Kötü Muamele Yasağına İlişkin AYM Kararı
14.10.2021 / Prof. Dr. Ersan Şen, Stj. Av. Mehmet Vedat ErvanAnayasa Mahkemesi’nin İkinci Bölümü; 18.05.2021 tarihli ve 2018/3691 başvuru numaralı Eyüp Birinci başvurusunda ileri sürülen, gözaltında darp edilme ve olay hakkında etkili bir soruşturma yürütülmemesi nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasını değerlendirmiştir.
Suriyeliler Mülteci mi Geçici Korunan mı?
24.09.2021 / Prof. Dr. Ersan Şen, Stj. Av. Cem SerdarBu yazımızda Mart 2011’de Suriye’de başlayan İç Savaşı sonrası savaş sebebiyle Ülkemize gelen, sayıları bugün kayıtlı olarak 3 milyon civarında gözüküyor olsa da, gerçekte daha fazla olduğu düşünülen, Ülkemizin son yıllardaki en önemli sorunlarından birisini teşkil eden ve halen Ülkemizde bulunmaya devam eden Suriyelilerin Uluslararası Hukuk açısından hangi statü altında bulunduklarını açıklayacağız. Bunun anlaşılabilmesi için yazımızda; “göçmen” kavramına, uluslararası koruma türlerinin neler olduğuna ve kapsamlarına yer vereceğiz.
İnternet Haberciliğine ve Sosyal Ağ Kullanımına Müdahale Sınırı
13.08.2021 / Prof. Dr. Ersan Şen, Stj. Av. İrem Şen, Stj. Av. Selvacan Akpınarİnternet kullanımının yaygınlaşması ile birlikte; İnternet Hukukunun önem kazandığı, özellikle de sosyal medyada paylaşılan içeriklerin görüntülenebileceği ve alıntılanabileceği çevrenin genişlediği, sosyal ağ kullanıcılarının sayılarının her geçen gün artması sebebiyle paylaşılan içeriklerin sayısının da arttığı ve dolayısıyla içeriklerin denetiminin zorlaştığı, hukuka aykırı olan veya suç unsuru taşıyan içeriklere yönelik müdahalelerin gerekli hale geldiği kabulünden hareketle bazı hukuki düzenlemelerin getirildiği ve konuya ilişkin yeni düzenlemelerin getirilmesinin amaçlandığı görülmektedir.
İHAM’dan Sonra Anayasa Mahkemesi’nin TCK m.2206 ile İlgili İhlal Kararı
04.08.2021 / Prof. Dr. Ersan ŞenAnayasa Mahkemesi Genel Kurulu 10.06.2021 tarihinde; 2014/6548 numaralı Hamit Yakut başvurusunda, Anayasanın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. Bu hak, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 11. maddesi ile de güvence altına alınmıştır. İhlal kararı, 03.08.2021 tarihli ve 31557 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Kovid-19’a Karşı Aşı Zorunluluğu Getirilebilir mi?
02.08.2021 / Prof. Dr. Ersan ŞenKovid-19; uluslararası boyutlara ulaştığından ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından da pandemi olarak ilan edildiğinden, bu hastalığın salgın haline geldiği tartışmasızdır. Şu an için Kovid-19’un mutlak tedavisinin bulunamadığı, yalnızca birkaç türde inaktif ve aktif aşıların geliştirildiği, aşı üretimlerinin birden fazla ülkede yapıldığı, bunlardan bazılarının “aşı adayı” sayıldığı, bu aşıların tatbik edildiği, bizde de Kovid-19’a karşı aşılamanın aralıksız sürdürüldüğü, zorunlu değil, teşvik edici aşılama yönteminin uygulandığı, Türkiye Cumhuriyeti’nin de Kovid-19’a karşı Turkovac adıyla bir aşı geliştirmek üzere olduğu, yapılan resmi açıklamalara göre farklı türde ve nitelikte aşıların Kovid-19 pandemisinin yayılmasının önlenmesi ve tehlikeli salgın hastalık düzeyinin azaltılmasında yegane çare olarak görüldüğü anlaşılmaktadır.
Gerekçeli Karar Hakkına İlişkin Savran Kararı
15.07.2021 / Prof. Dr. Ersan Şen, Stj. Av. Selvacan AkpınarAnayasa Mahkemesi; 28.01.2021 tarihli ve 2018/12600 başvuru numaralı “Salih Savran Bireysel Başvurusu” doğrultusunda başvurucunun esasa ilişkin iddialarının, verilen kararda hukuki değerlendirilmesinin yapılmaması nedeniyle gerekçeli karar hakkının ve buna bağlı olarak adil/dürüst yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.
Ses ve Görüntü Kaydı Alınması Konulu EGM Genelgesi
03.05.2021 / Prof. Dr. Ersan ŞenEmniyet Genel Müdürlüğü’nün 27.04.2021 tarihli, “Ses ve görüntü kaydı alınması” konulu Genelgesine göre; polisin görevini ifa ederken ses ve görüntü kaydı alınmasına ilişkin davranışlara fırsat vermemesinin, eylemin ve durumun niteliğine göre kayıt yapan kişinin engellenmesinin ve adli işlemlere başvurulmasının gerektiğinin ifade edildiği görülmektedir. Bu Genelge, bir alt normun nasıl çıkarılabileceğine dair öngörülmüş olan sistematiğe açıkça aykırıdır. Genelgede yer alan Anayasa m.20, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun özel hayatın gizliliğine ve kişisel verilen ihlaline dair suçların, 27.04.2021 tarihli Genelgenin dayanağı yapılabilmesi mümkün değildir. Bu Genelgeyi ve içeriğini ciddi bir şekilde değerlendirmek gerekir. Genelgenin, soyut ve somut hukukilik ile meşruluk zemininde tartışmalı olup olmadığına bakılmalıdır.
Apartman, Site ve İşyerlerinde Güvenlik Kamerası Kullanılması
10.04.2021 / Prof. Dr. Ersan Şen, Stj. Av. Selvacan AkpınarSon yıllarda apartman ve sitelerde güvenlik kamerası kullanılması yaygın hale gelmiştir. Güvenlik kameraları; huzur ve sükunun sağlanması, suçların önlenebilmesi, işlenmiş suçların faillerinin saptanabilmesi gibi amaçlarla yerleştirilmekte olup, bununla birlikte kişilerde özel hayatlarının gizliliğinin ihlal edildiği yönünde kaygı uyandırabilmektedir.
Bir Uluslararası Sözleşme Nasıl Feshedilebilir?
22.03.2021 / Prof. Dr. Ersan ŞenBir uluslararası andlaşmanın hükümlerinin durdurabilmesi veya sona erdirilebilmesi; Uluslararası Hukuk bakımından sözleşmede öngörülen merasime uygun olarak, iç hukukta yer alan sözleşmenin yürürlüğe girme ve kaldırılma şekline bağlı kalmak şartıyla mümkün olabilir.
İstanbul Sözleşmesinin Feshinin Hukukiliği Tartışması
20.03.2021 / Prof. Dr. Ersan ŞenBu yazımızda, Cumhurbaşkanı kararı ile İstanbul Sözleşmesinin feshedilip feshedilemeyeceği hususuna yer verilecektir. “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi” başlıklı ve “İstanbul Sözleşmesi” olarak da bilinen Sözleşme; Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından 11.05.2011 tarihinde İstanbul’da imzalanmış ve Sözleşmeye ilişkin Kanun Tasarısı, 24.11.2011 tarihinde 6251 sayılı Kanunla Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda yapılan açık oylamada tüm siyasi partilerin mutabakatı ile 1 çekimser, 246 milletvekilinin oyu ile kabul edilerek yasalaşmıştır.
Anayasa Mahkemesi’nin Hakan Aygün Kararı ve Yansımaları
24.02.2021 / Prof. Dr. Ersan Şen, Stj. Av. Mehmet Vedat ErvanBaşvuru konusu: Başvuru; sosyal medyada yapılan paylaşımlar nedeniyle tatbik edilen tutuklama tedbirinin hukukiliği bulunmadığından, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına dayanmaktadır. Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü tarafından 2020/13412 numaralı başvuru incelenmiş olup, 12.01.2021 tarihinde başvurunun kabulüne ve başvurucunun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine oybirliğiyle karar verilmiştir. Bu karar 23.02.2021 tarihli ve 31404 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Zorunlu Aşı
10.12.2020 / Prof.Dr. Ersan Şen, Stj. Av. Mehmet Vedat Ervanİnsan hayatını, kamu düzenini ve esenliğini tehdit eden bir virüs türü olan Kovid-19’ün yayılması, yüksek sayıda can kayıplarına neden olması ve hayatın olağan akışını büyük ölçüde etkilemesi nedeniyle uluslararası pandemi ilan edilmiş ve bu ciddi sağlık sorunun çözümü için tedavi, en önemlisi de aşı çalışmalarına hızla başlanmıştır. Aşı üretimi konusunda çalışmalar yapan birçok şirket güvenli ve etkili olduğunu iddia ettikleri aşıları piyasaya sürmüş veya sürmeyi planlamaktadır. Bu yazının kaleme alındığı tarihte Birleşik Krallık vatandaşlarını aşılamaya başlamış, diğer ülkelerde bu yolda önemli mesafeler kat etmiş olup, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı da aşı ithali ile ilgili girişimlerde bulunmuştur.
Yurtdışına Çıkışı Yasaklı Doğu Perinçek İsviçre Karşısında
07.11.2015 / Prof. Dr. Ersan Şen - Av. Mahmut Can ŞenyurtDoğu Perinçek - İsviçre davası, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Büyük Dairesi tarafından 28 Ocak 2015 günü saat 09:15’de görülecektir. Mahkemenin duruşmalarına katılmak mümkün olsa da, şimdiden bu duruşmanın kontenjanının dolduğu görülmektedir.
İHAM: Brunet - Fransa Kararı (18.09.2014)
07.10.2015 / Prof. Dr. Ersan ŞenSabıka kaydı ile ilgili Brunet – Fransa davasında İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi, “Özel hayatın ve aile hayatının korunması” başlıklı 8. maddesinin ihlalini tespit etmiştir. Dava, başvurucunun adli sicil kaydının kendisi hakkında yargılama sürecinin bitmesine rağmen silinmemesi şikayetine ilişkindir.
AYM’de Atıf Hatası
07.10.2015 / Prof. Dr. Ersan ŞenAnayasa Mahkemesi’nin 15 Ekim 2014 gün ve 2013/4186 bireysel baş-vuru sayılı kararının 61. paragrafında, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin yanlış kararına atıfta bulunulmuştur. Kararda yer verilen atıf şu şekildedir; “Kuznetsov/Rusya B. No: 184/02, 11.04.2007, §84-85”.
AYM Kararının İnfazı
07.10.2015 / Prof. Dr. Ersan ŞenAnayasa Mahkemesi 1. Bölümü’nün 16.07.2014 tarihli ve 2013/6319 numaralı bireysel başvuru ile ilgili verdiği kararının 138. ve 141. paragraflarında; "Mevcut başvuruda etkili bir soruşturma yürütülmemesi nedeniyle yaşam hakkını ve işkence ve eziyet yasağını düzenleyen Anayasanın 17. maddesinin ihlal edildiği tespit edilmiş olmakla, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için dosyanın ilgili Savcılığa gönderilmesine karar verilmesi gerekir.
Biber Gazı Kapsülü Sonucu Ölüm: Yaşam Hakkı
07.10.2015 / Prof. Dr. Ersan Şen22.07.2014 tarihli Ataykaya - Türkiye kararında İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM), kafasına biber gazı kapsülü isabet edip ölen kişinin durumunu İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi (İHAS) “Yaşam Hakkı” başlıklı m.2 kapsamında inceleyip değerlendirmiş ve ihlal kararı vermiştir.