Blog

Prof. Dr. Ali Kemal Yıldız

YAZARIN MAKALELERİ
Yargıtay ve Danıştay Üyeliği Süre ile Sınırlandırılabilir mi?
27.12.2023 / Prof. Dr. Ersan Şen, Prof. Dr. Ali Kemal Yıldız

Yazı konumuza verilecek cevap hukuk tekniği açısından evet olacaktır, çünkü konu ile ilgili Anayasa m.154 ve m.155, Yargıtay ve Danıştay üyelerinin görev süreleri ile ilgili herhangi bir hükme yer vermemiş ve bu hususu kanunlara bırakmıştır. Yargıtay ve Danıştay Kanunlarında da, 2016 yılında yapılan değişiklikle 12 yıllık üyelik süresi sınırı ve ikinci kez seçilme yasağı getirilmiştir. Ancak bunun yararlı olup olmadığı, “kuvvetler ayrılığı” ilkesi uyarınca kabul görmüş yargı bağımsızlığına ve tarafsızlığına aykırı düşüp düşmediği, yüksek mahkemelere seçilip görevlendirilmiş yargı mensuplarının süreleri bittiği gerekçesiyle tekrar derece mahkemelerine gönderilmelerinin uygunluğu ayrıca tartışılması gereken bir konudur.

Zincirleme Suç Hükümlerinin Hatalı Tatbiki
28.10.2023 / Prof. Dr. Ersan Şen, Prof. Dr. Ali Kemal Yıldız, Av. Cem Serdar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Ceza Sorumluluğunun Esasları” başlıklı ikinci kısmının beşinci bölümünde yer alan “Zincirleme suç” başlıklı 43. maddesinde, suçun özel görünüş şekillerinden olan zincirleme suç hükümleri düzenlenmiştir. Kanun koyucu, bu maddenin birinci ve ikinci fıkralarında iki ayrı düzenlemeye yer vermiştir. Yazımızda, öncelikli olarak ilgili maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan farklı düzenlemelere ilişkin özet niteliğinde açıklamalara yer verilecektir. Sonuç kısmında, zaman aralıklarıyla (aralıklı olarak) TCK m.43/2’nin birden fazla defa ihlal edilmesi durumunda cezanın tatbiki bakımından ne şekilde uygulama yapılması gerektiğine ilişkin görüşümüz ortaya koyulacaktır.

Anayasa Mahkemesi’nin İptali ile Gündeme Gelen Seri Muhakeme Usulünde Görev Tartışmasına İlişkin Çözüm Önerimiz
09.01.2023 / Prof. Dr. Ersan Şen, Prof. Dr. Ali Kemal Yıldız

Seri muhakeme usulü, 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesiyle CMK’nın 250. maddesi yeniden düzenlenerek ceza muhakemesi sistemimize girmiştir. Yine aynı Kanunun 31. maddesiyle CMK’ya eklenen Geçici Madde 5’in 1. fıkrasının (d) bendinde de “1/1/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükmü bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü … uygulanmaz.” hükmüne yer verilmiştir.

Tutuklama Yasağında Suçun Nitelikli Hali Dikkate Alınır mı?
01.09.2022 / Prof. Dr. Ersan Şen, Prof. Dr. Ali Kemal Yıldız, Av. Buğra Şahin

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.100/4’de; “Sadece adli para cezasını gerektiren suçlarda veya vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez.” hükmü ile düzenlenen tutuklama yasağının, temel halinin üst sınırı iki yıldan fazla olmayıp, nitelikli hali iki yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlar yönünden uygulanıp uygulanmayacağı, yani suçun temel şeklinin üst sınırı iki yıldan fazla olmadığı için tutuklama yasağı kapsamında kalan, ancak nitelikli halinin uygulanması ile tutuklama yasağına girmeyen bir suçu işlediğinden bahisle şüpheli veya sanığın tutuklanıp tutuklanamayacağı, örneğin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.105/1’de düzenlenen cinsel taciz suçunun temel şeklinin üst sınırı iki yıldan fazla olmadığı için tutuklama yasağı kapsamında kalırken, bu suçun çocuğa karşı işlenmesi veya ikinci fıkrada düzenlenen nitelikli hallerden bir veya birkaçının varlığı durumunda tutuklama yasağının geçerli olup olmayacağı sorusu akla gelebilir.

Yargıtay ve Danıştay Üyeliği Süre ile Sınırlandırılabilir mi?
05.02.2022 / Prof. Dr. Ersan Şen, Prof. Dr. Ali Kemal Yıldız

Türk Anayasasının 139. maddesine göre hakim; meslekten çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymesi, görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceği kesin olarak anlaşılması veya meslekte kalmalarının uygun olmadığına karar verilmesi halleri hariç azlolunamaz, kendisi istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce emekliye ayrılamaz. Bu düzenleme, yargı bağımsızlığı sağlamaya yönelik hakimlik teminatını oluşturmaktadır. Böylelikle hakimlerin siyasi, sosyal ve seçime bağlı etkilerden bağımsız, en iyi hukuk anlayışlarına dayalı olarak karar vermeleri sağlanmak amaçlanmaktadır.