- KATEGORİLER
- Tüm Makaleler
- Ceza Hukuku
- İdare ve Vergi Hukuku
- Anayasa Hukuku
- İnsan Hakları Hukuku
- Özel Hukuk
- Kişisel Verileri Koruma Hukuku
- YAZARLAR
- Tümü Yazarlar
- Prof. Dr. Ersan Şen
- Prof. Dr. Ali Kemal Yıldız
- Dr. Erkan Duymaz
- Taner Akıncı
- Mert Maviş
- Ertekin Aksüt, LL.M.
- Beyza Başer Berkün, LL.M.
- Erkam Erdem, LL.M.
- Nur Zeynep Şen, LL.M.
- Seren Kutadgu, LL.M.
- Buğra Şahin, LL.M.
- Tuncay Yılmaz
- Yılmaz Komit
- Mehmet Vedat Ervan, LL.M.
- Cem Serdar
- Alperen Gözükan
- Enes Efe
- Berra Berçik
- Tamer Berk Bayraklı
- U. Ateş Eskitaşçıoğlu
- Ahmet Faruk Asafgil
- Eren Polat Kutlu
- Öykü Taner
- Doğa Ceylan
- Beyzanur Kaya
- Beyza Kuver
- Aleyna Zorlu
- Furkan Aslan
- Nisan Bektaş
- Ulaş Giray Kırımoğlu
- Gözde Görkem Yangel
- Elif Eğercioğlu
- Gülce Gün
- Ece Efeoğlu
- Yusuf Baha Yılmaz
- Ömer Faruk Karakaya
- Sevgi Aksoy
- Bengisu Güripek
- Mehmet Emin Özdemir
Tamer Berk Bayraklı
Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Ticareti Suçunda Öncü Artçı Kriterleri
08.10.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Tamer Berk Bayraklı, Stj. Av. Furkan AslanBu yazımızda; uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçunun kısaca ne olduğu, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçunda öncü artçı kriterlerinin kanaatimizce neler olduğu ve konu ile ilgili Yargıtay kararları incelenmiştir.
Resmi Belgeyi Bozma, İmha Etme veya Gizleme Suçu
12.09.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Tamer BayraklıBu yazımızda; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ikinci kitabının, “Topluma karşı suçlar” başlıklı üçüncü kısmının, “Kamu güvenine karşı suçlar” başlıklı, dördüncü bölümünde yer alan “Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” başlıklı 205. maddesinde yer alan suçu, seçimlik hareketleri, suçun maddi ve manevi unsurları, suçun özel görünüş biçimleri ve konu ile ilgili Yargıtay kararları kaleme alınmıştır.
Sanığın Vekaletname Çıkarmaksızın Müdafi Tayini
11.09.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Tamer BayraklıBu yazımızda; ceza yargılamasında sanık ve müdafiin duruşmada birlikte bulunmasının aralarındaki vekalet ilişkisini ortaya koyup koymadığı, vekalet sözleşmesi, bu doğrultuda Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin 26.12.2023 tarihli, 2022/35708 E. ve 2023/11381 K. sayılı ve 25.04.2024 tarihli, 2023/18811 E. ve 2024/5805 K. sayılı kararları ve konu ile ilgili diğer Yargıtay kararları kaleme alınmıştır.
HTS Baz Sinyal Bilgilerinin Aynı Yerde Çekmesinin Delil Niteliği
02.08.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Tamer Bayraklı, Stj. Av. Beyza KuverBu yazımızda; HTS (Historical Traffic Search-Arama Trafiği Geçmişi) olarak bilinen; içeriği öğrenilemeyen, sadece kimin kiminle, nerede, ne zaman ve ne kadar süre görüştüğüne dair arşiv bilgisi içeren HTS baz sinyal bilgileri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135. maddesi uyarınca sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi, bu tedbirin ne kadar süre geçerli olacağı ve kim tarafından verilebileceği, şüpheli/sanık ve mağdurun HTS baz sinyal bilgilerinin aynı yerde çekmesinin suç işlendiğine dair kuvvetli delil niteliği oluşturup oluşturmadığı Yargıtay kararları çerçevesinde kaleme alınmıştır.
Dini İnanç ve Duyguların İstismarı Suretiyle Dolandırıcılık
18.07.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Tamer Bayraklı, Stj. Av. Hurşit Berkay ÇalışkanBu yazımızda; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ikinci kitabının “Kişilere Karşı Suçlar” başlıklı ikinci kısmının “Malvarlığına Karşı Suçlar” başlıklı onuncu bölümünde “Nitelikli dolandırıcılık” başlığı altında yer alan 158. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi uyarınca dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle işlenen dolandırıcılık suçu, suçun uygulamadaki görünüş biçimleri ve konu ile ilgili Yargıtay kararları kaleme alınmıştır.
Yeni Adli Yılın Başladığı Günün Resmi Tatile Rastlaması Adli Tatilin Uzamasına Neden Olur mu?
14.07.2024 / Ersan Şen Hukuk ve DanışmanlıkAdli tatile ilişkin hükümler Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenmiştir. Kanun’un 102’nci maddesinde adli tatil süresi, 103’üncü maddesinde adli tatilde görülecek dava ve işler, 104’üncü maddede ise adli tatilin sürelere etkisi hüküm altına alınmıştır.
Hatır Dolandırıcılığı ve Nüfuz Ticareti Suçları
13.07.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Tamer Bayraklı, Stj. Av. Hurşit Berkay ÇalışkanBu yazımızda; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.158/2’de düzenlenen, “hatır dolandırıcılığı” veya “duman satıcılığı” olarak da adlandırılan, kamu görevlileri ile ilişkisi olması sebebiyle, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin etme suçu ile TCK m.255’de düzenlenen nüfuz ticareti suçu, doktrin ve Yargıtay kararları ışığında değerlendirilecektir.
Suç Vasfının Değişmesi Sebebiyle Temyiz Hakkının Kısıtlanması
11.07.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Taner Akıncı, Av. Tamer BayraklıBu yazımızda; 05.12.2023 tarihli “İstinaf İncelemesi Sonrası Temyiz Hakkının Kısıtlanması ” başlıklı yazımıza ek olarak, istinaf incelemesinde bölge adliye mahkemesinin duruşma açarak delilleri değerlendirmesi ve yeniden hüküm kurmada görevli ve yetkili olduğu, değişen suç vasfı sebebiyle ceza miktarını artırmayan bölge adliye mahkemesi kararlarının temyiz hakkını, yani temyiz kanun yolunun kısıtlandığı, koşullu salıverme, infaz yönünden farklı sonuçlar gündeme getirdiği gözönünde bulundurularak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 11.10.2023 tarihli, 2022/1-540 E. ve 2023/504 K. sayılı kararı incelenmiştir.
Dolandırıcılık Suçunun Bilişim Sistemlerinin, Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle İşlenmesi
27.05.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Tamer Bayraklı, Stj. Av. Hurşit Berkay ÇalışkanBu yazımızda; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.158/1-f’de düzenlenen dolandırıcılık suçunun bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi suçu, doktrin ve Yargıtay kararları ışığında değerlendirilecektir. Her ne kadar aşağıda TCK m.158/1-f’den bahsetsek de, çalışmamızda dolandırıcılık suçu hakkında ayrıntılı bilgilere yer verildiğini belirtmek isteriz.
Sanık Lehine Yapılan Başsavcı İtirazının Geri Alınması
17.05.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Tamer Bayraklı, Stj. Av. Hurşit Berkay ÇalışkanBu yazımızda; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.308’de düzenlenen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi ve bu itirazın sanık lehine yapılmış olması halinde sanığın onayı olmadan geri alınıp alınamayacağı hususları, CMK m.266/1 kapsamında kanun yollarına başvurudan vazgeçilmesi, doktrin ve Yargıtay kararları çerçevesinde değerlendirilecektir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı İtirazında Tebliğname ile Bağlı mıdır?
30.04.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Tamer Bayraklı, Stj. Av. Hurşit Berkay ÇalışkanBu yazımızda; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.308’de düzenlenen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazının tebliğname ile bağlı olup olmadığı, tebliğnamenin aksi yönünde itiraz yoluna başvurmanın mümkün olup olmadığı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu ve Yargıtay İç Yönetmeliği hükümleri, doktrin ve Yargıtay kararları çerçevesinde değerlendirilecektir.
Cumhuriyet Savcısının Ceza Yargılamasında Yeri ve Tarafsızlığı
23.03.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Tamer Bayraklı, Stj. Av. Hurşit Berkay ÇalışkanBu yazımızda; ceza muhakemesinde soruşturmanın kanunda öngörülen amaçlara uygun olarak gerçekleştirilmesinden yetkili ve sorumlu olan, yargılama sırasında kamu adına iddia makamını temsil eden, muhakemenin bir süjesi olan Cumhuriyet savcısının hukuki statüsü, taraf olup olmadığı, dosyadan el çekmesi/çektirilmesi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.160 ve m.161 uyarınca yetki ve görevi, CMK m.170 kapsamında düzenlediği ve yol haritası niteliğinde olan iddianamesi kaleme alınmıştır.
Sosyal Medya Platformları Üzerinden Kamuya Açık Alanlarda Yapılan Canlı Yayınların Hukukiliği
16.03.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Tamer Bayraklı, Stj. Av. Hurşit Berkay ÇalışkanBu yazımızda; kamuya açık alanlarda belirli bir bölgeye odaklanmak suretiyle internetten yayın yapan Youtube ve benzeri sosyal medya platformları üzerinden gerçekleştirilen canlı yayınların hukukiliği ve bu yayınlara kolluğun ve adli mercilerin müdahale yetkisi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.140 uyarınca teknik araçlarla izleme koruma tedbiri, özel hayata saygı hakkı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar” başlıklı dokuzuncu bölümünde düzenlenen suçlar, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hükümleri, 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ile 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu hükümleri, doktrin görüşleri ve Yargıtay kararları çerçevesinde değerlendirilecektir.
Teknik Araçlarla İzleme Kararı Olmadan MOBESE’den Takip
26.02.2024 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Tamer Bayraklı, Stj. Av. Hurşit Berkay ÇalışkanBu yazımızda; kolluk görevlileri tarafından Cumhuriyet Savcısının emir ve talimatı olmaksızın ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 140. maddesi uyarınca verilmiş teknik araçlarla izleme kararı olmaksızın, suç şüphesi altındaki sanığa kameraların yakınlaştırılması, belli bir yere odaklanma özellikleri de kullanılmak suretiyle MOBESE (Mobil Elektronik Sistem Entegrasyonu) kameraları aracılığıyla izlenmesi ve delil toplanması, bu şekilde elde edilen delillerin hukuka aykırılığı kaleme alınmıştır.
Polisin Sanal Ortamda Takibi ve Sanal Devriye Yetkisi
22.12.2023 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Tamer BayraklıBu yazımızda; kolluğun, Cumhuriyet savcısının emir ve talimatı olmaksızın sanal ortamda araştırma yetkisi ve bu kapsamda topladığı delillerin hukukiliği ile “aciliyet” ve “gereklilik” kriterleri kaleme alınmıştır.
İstinaf İncelemesi Sonrasında Temyiz Hakkının Kısıtlanması
05.12.2023 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Taner Akıncı, Av. Tamer Bayraklıİlk derece mahkemesi tarafından verilen hapis cezasının bölge adliye mahkemesi ceza dairesi tarafından, dosya üzerinden veya duruşma açarak karar vermek yerine, bozma kararı verilerek, ilk derece mahkemesince artırılan cezanın 5 yıl ve altında bırakılması suretiyle sanığın temyiz hakkının kısıtlanması karşısında, bölge adliye mahkemesi ceza dairesinin CMK m.280/1-(g) ve (h) uyarınca dosya üzerinden veya duruşma açarak ve delilleri değerlendirerek, yeniden hüküm vermede görevli ve yetkili olduğu, ancak bunu yapmak yerine, kararı bozup dosyayı ilk derece mahkemesine gönderdiğinden, ilk derece mahkemesi tarafından verilen hapis cezasının 5 yıl ve altında kaldığı durumda sanığın temyiz hakkının, yani kanun yolu hakkının kısıtlandığı görülmektedir. Belirtmeliyiz ki; hapis cezalarının toplanarak 5 yılı geçmesinin bir önemi olmayıp, istinafta hapis cezası ile ilgili değişikliğe gidilmediği sürece bu 5 yıllık temyiz yasağı sınırı tatbik edilmekte, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Temyiz” başlıklı m.286/3’de sayılanlar dışında kalan hapis cezalarının 5 yıl ve altında kalması halinde, bu cezaların birden fazla olup, toplanarak 5 yılı geçmesinin de etkisi olmaksızın temyiz kanun yolu bu mahkumiyet hükümlerine karşı yasaklanmıştır.
Avukatın Soruşturulması ve Yargılanması
20.11.2023 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Tamer Berk BayraklıBu yazımızda; avukatların görevleri ile ilgili veya görevleri dışında işledikleri iddia edilen suçlardan dolayı soruşturulması ve kovuşturulması usulü kısaca açıklanmıştır. Ağır cezalık suçüstü halleri, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu m.61 uyarınca genel hükümlere tabidir. Ayrıca, avukatların işlediği iddia olunan kişisel suçlar da yine genel hükümler çerçevesinde soruşturulup kovuşturulur. Avukatın; avukatlık görevinden doğan veya görevi sırasında işlediği iddia edilen suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması, Avukatlık Kanunu’nun 58 ila 60. maddelerinde öngörülen özel usule tabi tutulmuş olup, Kanunun “Suçüstü hali” başlıklı 61. maddesinde yer alan durum ise bundan istisna tutulmuştur. Avukatlarla ilgili soruşturma veya kovuşturma başlatmaya dair özel usul ile genel soruşturma veya kovuşturma usulünü birbirine karıştırmamak gerekir. Aynı konuyu düzenleyen genel ve özel kanunlarda öncelik özel kanuna verilmeli ve özel kanunda yer alan usul hükümlerine göre hareket edilmelidir.
VUK m.359′a Muhalefet Suçunda Uyarlama ve Vergi Cezalarının Niteliği Tartışması
14.11.2023 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Tamer BayraklıBu yazımızda; 7394 Sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un, 213 sayılı Vergi Usul Kanun’u m.359/b uyarınca sahte belge düzenlemek ve sahte belge kullanmak suçları yönünden etkisi ve bu çerçevede uyarlama yargılaması ele alınmıştır.
CMK m.135’de Yer Alan İletişimin Denetlenmesi ve Süreleri
25.10.2023 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Tamer Berk BayraklıCeza yargılamasının amacı; maddi gerçeğe ulaşmak, adaleti sağlamak, şüpheyi sanık aleyhine yüzde yüz gidermek, aksi halde şüpheyi sanık lehine değerlendirmek, bozulan kamu düzeninin korunmasını sağlamak, şüphelinin bir suç işlediği hususunda, hakkında kamu davası açılmasını gerektiren şüphe sebeplerinin bulunup bulunmadığını tespit etmek ve soruşturma evresi ile başlayan ceza yargılamasının, kanunda belirtilen hükümlerden birisinin verilmesini sağlamak ve bu hükmü kesinleştirmektir. Bu nedenle, ceza muhakemesinde maddi hakikate ve adalete ulaşabilmek için hukuk kurallarının öngördüğü çerçevede temel hak ve hürriyetlerde özlerinin zedelenmemesi suretiyle bazı kısıtlamalara gidilebilir. Ceza yargılamasında, suçlunun cezalandırılması kadar, masum kişiler ile temel hak ve özgürlüklerin korunması da önemlidir. Bu nedenle; ceza yargılamasının her ne pahasına olursa olsun adalet sağlansın düşüncesi ile gerçekleşmemesi gerektiği, maddi hakikate ulaşırken, ancak hukuka uygun yol ve yöntemlerle elde edilmiş delillerle bunun ortaya koyulmasının zorunlu olduğu bir gerçektir.
Gizli Soruşturmacı Tarafından Elde Edilen Delillerin Hukukiliği
02.10.2023 / Prof. Dr. Ersan Şen, Stj. Av. Tamer Berk BayraklıBu yazımızda; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Gizli soruşturmacı ve teknik araçlarla izleme” başlıklı altıncı bölümünde yer alan, gizli soruşturmacı görevlendirmesini düzenleyen, m.139’da tanımlanan ve görev alanı çizilen gizli soruşturmacının ne olduğunu, görevlendirilen kişi tarafından toplanan delillerin 28 Mart 2023 tarihinde, m.139’un 4. fıkrasına eklenen ek cümle ile hangi sınırlar çerçevesinde bu görevi yerine getirebileceği ve elde ettiği delillerin hukuka aykırılığı ele alınmıştır.
Silahların Eşitliği ve Çelişmeli Yargılama İlkelerinin İhlali
24.08.2023 / Prof. Dr. Ersan Şen, Stj. Av. Tamer Berk BayraklıBu yazımızda; Anayasa Mahkemesi’nin 07.06.2023 tarihli 2021/2754 başvuru numaralı kararı ışığında, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin adil/dürüst yargılanma hakkı kapsamında değerlendirilmesine yer verilecektir.
Suçun Niteliği Sanık Lehine Değiştiğinde Ek Savunma Hakkı Verilmeli mi?
14.07.2023 / Prof. Dr. Ersan Şen, Stj. Av. Tamer Berk BayraklıBu yazımızda; ceza muhakemesi sürecinde, kovuşturma aşamasında duruşmada suçun hukuki niteliğinin değişmesi sebebiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Suçun niteliğinin değişmesi” başlıklı 226. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ek savunma hakkının etkin kullanılabilmesi bakımından Cumhuriyet savcısı tarafından hazırlanan iddianamede, sevk maddesi olarak gösterilen suçtan daha az cezayı gerektirdiği hallerde, sanığa ek savunma hakkının verilmesinin gerekip gerekmediği kaleme alınmıştır.
Bozma Sonrası Davaya Yeniden Bakacak Mahkemenin Sanığı Dinlemesi
11.07.2023 / Prof. Dr. Ersan Şen, Stj. Av. Tamer Berk BayraklıBu yazımızda; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Davaya yeniden bakacak mahkemenin işlemleri” başlıklı 307. maddesinin 2. fıkrasına göre Yargıtay’ın bozma kararına uyduktan sonra ilk derece mahkemesinin veya bölge adliye mahkemesinin sanığın ifadesini hangi hallerde alıp almayacağı kaleme alınmıştır.
Tutuklama Kararının Yüze Karşı Verilmesi
22.06.2023 / Prof. Dr. Ersan Şen, Stj. Av. Tamer Berk BayraklıBu yazımızda; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre tutuklama kararının yüze karşı okunması, yani tefhim suretiyle kararın öğrenilmesi, gıyapta ve tebliğ suretiyle tutuklama kararının verilip verilemeyeceği ele alınacaktır.
Derhal Beraat Kararı Verilebilecek Hal Nedir?
16.06.2023 / Prof. Dr. Ersan Şen, Stj. Av. Tamer Berk BayraklıBu yazımızda ele alacağımız hukuki sorun; sanığın yargılandığı mahkeme tarafından durma, düşme veya ceza verilmesine yer olmadığı kararının yerine, sanığın daha lehine olan ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/9. maddesinde düzenlenen derhal beraat kararı verilmesi gerektiği haller ele alınacaktır.
Dolandırıcılık ve Güveni Kötüye Kullanma Suçları
13.06.2023 / Prof. Dr. Ersan Şen, Stj. Av. Tamer Berk Bayraklı, Stj. Av. Eren Polat Kutluİktisadi bir suç olan dolandırıcılık suçunun unsurları, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157. maddesinde tanımlanmıştır. TCK m.157’ye göre dolandırıcılık suçu; “Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kişinin kendisine veya başkasına yarar sağlamasıdır. Bu halde fail hakkında, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ve beş bin güne kadar adli para cezası uygulanacaktır”. Dolandırıcılık suçunda fail; hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, iradesini esaslı şekilde hataya düşürüp, yapmayacağı bir şeyi yaptırmak, vermeyeceği bir şeyi verdirmek suretiyle onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına yarar sağlama amacını taşımaktadır. Bu bakımdan dolandırıcılık suçu, kişilerin malvarlığına karşı işlenen bir suç olup, bu suçla korunan hukuki yarar kişinin mülkiyet hakkıdır.
Hekimlerin Ceza Sorumluluğu
03.06.2023 / Prof. Dr. Ersan Şen, Stj. Av. Ahmet Faruk Asafgil, Stj. Av. Tamer Berk BayraklıBu yazımızda ele alacağımız konular; hekimlerin ceza sorumlulukları, uyguladıkları tedavilerde ve sonlarında yaşanacak sorunların 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 26. maddesi kapsamında hukuka uygunluk nedenlerinden yararlanıp yaralanamayacaklarını, kamu veya özel hastanelerinde çalışan hekimler hakkında soruşturma başlatılırken soruşturma izni alınıp alınmaması gerektiğini ve mesleki hata (tıbbi hata) olarak bilinen malpraktis/tıbbi hata ele alınmıştır.
Son Söz Hakkı
13.05.2023 / Prof. Dr. Ersan Şen, Stj. Av. Tamer Berk BayraklıBu yazımızda; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.216/3’e göre hükümden önce son sözün hazır bulunan sanığa ve müdafiine verilmesi veya hazır bulunmayan sanığın müdafiine verilip verilemeyeceği hususunda farklı görüşler ve Yargıtay kararları tartışılmış olup, son sözün sanık müdafii tarafından kullanılıp kullanılamayacağı ele alınmıştır.
Tasarlayarak İnsan Öldürme Suçunda Haksız Tahrikin Tatbiki ve Haksız Tahrikte Zaman Aralığı
09.03.2023 / Prof. Dr. Ersan Şen, Stj. Av. Tamer Berk BayraklıBu yazımızda; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 81. maddesinde düzenlenen kasten öldürme suçunun, TCK m.82/1-a bendinde öngörülen nitelikli hallerinden birisi olan, tasarlayarak insan öldürme suçunun ne olduğu, kusurluluğu etkileyen hallerden olan TCK m.29’da yer alan haksız tahrik hükümlerinin ne olduğu, hangi durumlarda uygulanabileceği ve tasarlayarak insan öldürme suçuyla haksız tahrikin birleşip birleşemeyeceği ve araya belli bir zaman girdiği takdirde haksız tahrikin ortadan kalkıp kalkmayacağı sorunu ele alınmıştır.
Teknik Araçlarla İzlemede Tesadüfen Elde Edilen Delillerin Akıbeti
25.02.2023 / Prof. Dr. Ersan Şen, Stj. Av. Tamer Berk BayraklıBu yazımızda; Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 140. maddesi kapsamında teknik araçlarla izlemenin ne olduğu, tedbirin uygulanması, ne kadar süre için verilebileceği, teknik araçlarla izleme koruma tedbirinin kararının hangi makam tarafından alınabileceği, teknik araçlarla izlemenin nerelerde gerçekleştirilebileceği ve CMK m.140’ın tatbikinde tesadüfen elde edilen delillerin akıbeti ele alınacaktır.
Sulh Ceza Hakiminin Fiille Bağlılığı
08.02.2023 / Prof. Dr. Ersan Şen, Stj. Av. Tamer Berk BayraklıBu yazımızda ele alacağımız hukuki sorun; sulh ceza hakimliğinin soruşturma aşamasında, Cumhuriyet savcısı tarafından talep edilen hususlarla ilgili fiil ile bağlı olarak mı, yoksa yalnızca sevk maddesi kapsamında bir inceleme yapabileceği konusuna ilişkin olacaktır.
Olası Kastla İnsan Öldürme Suçunda Haksız Tahrik
20.01.2023 / Prof. Dr. Ersan Şen, Stj. Av. Tamer Berk BayraklıBu yazımızda; 5327 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 21. maddesinin 2. fıkrasında yer alan olası kastla insan öldürme suçu ile aynı Kanunun 29. maddesinde yer alan haksız tahriki açıklayarak, olası kast ile insan öldürme suçunda failin haksız tahrik müessesinden yararlanıp yararlanamayacağı sorunu ele alınacaktır.
7. Yargı Paketi ile Kamu Hukuku Alanında Öngörülen Değişiklikler
12.01.2023 / Av. Prof. Dr. Ersan Şen, Stj. Av. Ayşegül Aybeniz, Stj. Av. Ahmet Faruk Asafgil, Stj. Av. Eren Polat Kutlu, Stj. Av. Furkan Dağdeviren, Stj. Av. Tamer Berk Bayraklı 12/6/1933 TARİHLİ VE 2313 SAYILI UYUŞTURUCU MADDELERİN MURAKABESİ HAKKINDA KANUN 16/5/2001 TARİHLİ 4675 SAYILI İNFAZ HAKİMLİĞİ KANUNU 29/6/2004 TARİHLİ ve 5202 SAYILI SAVUNMA SANAYİİ GÜVENLİĞİ KANUNU 26/9/2004 TARİHLİ VE 5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU 4/12/2004 TARİHLİ VE 5271 SAYILI CEZA MUHAKEMESİ KANUNU 30/3/2005 TARİHLİ VE 5326 SAYILI KABAHATLER KANUNU 3/7/2005 TARİHLİ VE 5402 SAYILI DENETİMLİ SERBESTLİK HİZMETLERİ KANUNU 24/2/1983 TARİHLİ VE 2802 SAYILI HAKİMLER VE SAVCILAR KANUNU 9/1/2013 TARİHLİ VE 6384 SAYILI AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN
Yurt Dışında İşledikleri Suçlar Nedeniyle Türk Vatandaşlarının İadesi
14.12.2022 / Prof. Dr. Ersan Şen, Stj. Av. Tamer Berk BayraklıBu yazımızda; Türk vatandaşlarının yurt dışında işledikleri suçlardan dolayı Anayasa m.38/son fıkra ve 6706 sayılı Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu m.11 kapsamında işledikleri suç sebebiyle yabancı ülkeye iade edilip edilemeyeceğini, Türk vatandaşı kavramından ne anlaşılması gerektiğini, suç tarihinde Türk vatandaşı olmayan kişinin daha sonra Türk vatandaşlığına geçmesi yani sonradan edinilen uyrukluğun iadeye konu olup olamayacağını, vatansızlar ve çifte vatandaşlık sahibi olan kişilerin iadeye konu olup olamayacaklarını, Türk Ceza Kanunu’nun 18. maddesinde düzenlenen daha sonradan mülga olan ve 6706 sayılı Kanuna eklenen 11. maddenin Türk vatandaşları için ne koşullar getirdiği ele alınmıştır.